Deprem Bilimci Karabulut: Karadeniz'de tsunami olasılığı var 2025-01-10 09:10:17   TRABZON - Karadeniz içerisinde bulunan faylara ilişkin bilgilerin kısıtlı olduğunu, bunların tespiti için sismik ölçümler yapılması gerektiğini belirten Jeofiizk Mühendisi ve Deprem Bilimci Savaş Karabulut, "Denizde yaşanacak 5-6 büyüklüğündeki depremde heyelan yaşanabilir. Heyelan ise tsunami yaratabilir" dedi.   Trabzon'da Karadeniz’de dün ve 6 Ocak'ta ise 3.4 büyüklüğünde depremler yaşandı. 3 gün arayla yaşanan depremlere ilişkin yapılan değerlendirmelerde deniz içindeki fayın aktif olduğu ve depremlerin devam edeceği belirtildi. Uzmanlar farklı tehlikeler konusunda da uyarılarda bulundu.   Karadeniz'de peş peşe yaşanan deprem ve olasılıklara ilişkin Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, Jeofiizk Mühendisi ve Deprem Bilimci Savaş Karabulut değerlendirmelerde bulundu.    ‘İLK DEPREM 1968’DE YAŞANDI’   Karadeniz'in kara kısmında bulunan Kuzey Anadolu Fay Zonu içerisinde 1940'lı yıllarda Samsun ve Tokat'ta depremler yaşandığını anımsatan Karabulut, 1939'da Erzincan'da yaşanan depremin burada 440 kilometre uzunluğunda bir fay kırığına ve bölgede yıkıma neden olduğunu aktardı. Son 2 depremin denizin içinde yaşandığını vurgulayan Karabulut, "Karadeniz'de kayıtlara geçen ilk deprem 3 Eylül 1968'de yaşanan 6.5 büyüklüğündeki Bartın depremidir. Bu deniz içerisinde yaşanan ve bildiğimiz en büyük depremdir. O tarihte 2 bin 500'e yakın ev yıkılmış ve 24 kişi ölmüş. Karadeniz'de petrol aranıyor. Deprem olduğunda aklıma da ilk olarak patlatmadan kaynaklı mı diye geldi. Fakat patlatma depremleri ile ilgisi yok. Yine Karadeniz'in deniz kısmı çok dar ve dik yamaçlarla dolu. Bundan kaynaklı aklımıza heyelanlar geliyor. Acaba heyelanların tetiklediği depremler mi diye soruyoruz. Çünkü burada bindirme fayları da var. Ancak deprem bundan dolayı da yaşanmadı. Son yaşanan deprem 1975 Lice depreminde gördüğümüz ve bindirme zon dediğimiz Karadeniz'in kapanması neticesinde yaşandı. Karadeniz'de deniz içi kısmı sıkışıyor ve bundan dolayı da ters faylanmaya sahip sıkışma depremleri yaşanıyor" dedi.   'TSUNAMİ BEKLENEBİLİR'   Ters faylanma depremlerinde kıyılarda çekilme olduğunu söyleyen Karabulut, "Karadeniz geçmişte sıkışmayla kapanmış ve kapanmaya devam eden bir deniz. Böyle faylanmalı depremler bizi korkutur. Sıkışma depremleri yüksek boyutlu olabilir. Öyle olunca da fazla hasara neden olur. Karadeniz derin bir deniz. Bunun için denizde yaşanacak 5-6 büyüklüğündeki depremlerde Karadeniz kıyı şeridindeki dik yamaçlarda heyelan yaşanabilir. Bu heyelan da tsunami sıkıntısı yaratabilir ve kıyıda çökmelere neden olabilir. Çünkü Karadeniz Sahil Yolu dolgu alanına yapıldı. Bu alanlar yolların çökmesine ve tsunami sularının karayı basmasına neden olabilir. Dere yatakları boyunca kara alanlarını da basabilir ve hasar verir. Karadeniz eski deprem yönetmeliklerine göre 4'üncü Derece Deprem Bölgesi, yani en düşük düzeyde. Fakat deniz içinde orta büyüklükte bir deprem yaşanırsa Karadeniz'de ki yapılar alacakları yüke göre tasarlanmadığı için büyük bir hasarla karşı karşıya kalabiliriz. O yüzden ivedi olarak deniz ve karadaki faylar incelenmeli ve etkilerinin ne olacağı tespit edilmelidir” diye konuştu.    'SİSMİK ÖLÇÜMLER ALINMALI'   Karabulut, fayların akademik olarak araştırılması gerektiğini kaydederek, “Bakanlık, akademisyenleri bu konuda çalışmaya teşvik etmelidir. Sadece bilime bütçe ayrılması gerekiyor. Ancak Türkiye'de ne yazık ki bilime bütçe ayrılmıyor. Bilime bütçe ayırmazsanız, ne olacağını da bilmezsiniz. Maden Tetkik Enstitüsü ya da Türkiye Petrolleri veya üniversitelerin kıyıda jeofizik ve sismik yansıma dediğimiz ölçümleri alması gerekiyor. Özellikle Türkiye Petrolleri bölgede yaptığı petrol aramalarında kıyıya çok yanaşmıyor. Kıyıya yakın sismik ölçümleri alırsa bu fayların aktif olup olmadıkları ve büyüklükleri belirlenebilir. Buna göre depremin büyüklüğü ve üretebileceği enerji ile Karadeniz kıyı kentlerini hangi tehditlerin beklediği konusunda bilgi sahibi olunabilir" diye konuştu.   MA / Tolga Güney