Mêrdîn, İzmir ve Antalya'da anadil etkinlikleri 2025-02-23 16:47:20   HABER MERKEZİ - Mêrdîn, İzmir'de 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla panel, Antalya'da ise etkinlik düzenlendi.    Mêrdîn'de Emek ve Demokrasi Platformu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla panel düzenledi. Mimarlar Odası Mêrdîn Şube binasında düzenlenen panele konuşmacı olarak Süryani Yazar Yusuf Beğdaş, Kürt yazarlar Hogir Berbir ve Dilan Şeveşoğlu katıldı. Moderatör Avukat Dilan Koç'un konuşması ile başlayan panelde ilk sözü alan Kürt yazar Hogir Berbir, 21 Şubat'ın Dünya Anadil Günü ilan edilmesi sürecini anlatarak, bugünün kabul edilmesi için büyük mücadeleler verildiğini söyledi.    Kürtçe dilinin toplumdaki konuşulma oranına ilişkin değerlendirme yapan Berbir, teknolojinin Kürtçe konuşulma oranlarının düşmesinde etkili olduğuna dikkat çekti. Ailelerin sadece evlerinde çocukları ile Kürtçe konuşmasının yeterli olmadığını kaydeden Berbir, "Kürtçe UNESCO raporunda tehlike altında olan diller arasında yer alıyor. Ne yazık ki, evimizde, sosyal medyada, televizyonda her yerde Türkçe hakim kılınmış durumda. Her ne kadar özgürlük mücadelesinde dil için de mücadele veriliyor olsa da bu mücadele ne yazık ki yetersiz kalıyor. Eskiden Kürtçe çarşıda, pazarda daha fazla etkiliydi. Ancak son yıllarda etkisinin daha da azaldığını görüyoruz. Bugün 5 yaşında bir çocuğu kreşe verdiğimizde 5 yaşında Türkçe konuşmaya başladığında o çocuklar kendi dillerini öğrenme şansını bulamazlar" ifadelerini kullandı.    'DİLİN OLUŞUMU GENETİK'   Ardından konuşan Dilan Şeveşoğlu da anadilin çocukta oturmasının anne karnında başladığını belirterek, annelerin özellikle 5 aylık olan çocukla kesinlikle anadilde konuşmasının önemli olduğunu söyledi. Dilin kalıbının oturabilmesi, gırtlağın oluşması için 2 yaşına kadar kesinlikle anadilde konuşmanın önemli olduğunu söyleyen Dilan Şeveşoğlu, "Devlet sırf bu gırtlak oluşmasın diye alfabeden bazı harfleri bilinçli olarak çıkardı. Bununla hem dili hem de gırtlağı ortadan kaldırmak istedi. Buna karşı ailelere çok iş düşüyor" dedi.    Çocuklarda dilsel oluşumunun genetik olduğunu kaydeden Dilan Şeveşoğlu, dilin yok edilmesinde aynı zamanda genetik bir müdahalenin ortaya çıktığını söyledi.    'SÜRYANİCENİN KORUNMASI İÇİN DESTEĞE İHTİYAÇ VAR'   Süryani Dili Kültürü ve Edebiyatı Derneği Başkanı Yusuf Beğdaş, Süryanice yaptığı selamlama konuşmasının ardından dillerinin büyük bir baskı altında olduğunu söyledi. Süryanicenin kendi içinde ayrı bir ahengi olduğunu söyleyen Beğdaş, gelinen durumda Süryanicenin korunması gereken bir dil haline geldiğini söyledi. Süryanicenin geleceğinin güvence altına alınması için ortak bir yapının oluşturulması gerektiğini kaydeden Beğdaş, Süryanicenin korunabilmesi için toplumsal, kültürel, siyasi ve kurumsal desteğe ihtiyaç olduğunu söyledi. Siyasi iradenin yaklaşımı, tarihsel olaylar ve göçlerin Süryanice eğitimin de dağınık olmasına sebep olduğunu ifade eden Beğdaş, "Tüm engellere rağmen Süryanicenin korunması ve geleceğe taşınması konusunda umut halen korunmaktadır" dedi.    Süryanicenin korunmasının sadece dili korumak olmadığını kaydeden Beğdaş, aynı zamanda sağlıklı bireylerin yetişmesinde de anadil eğitiminin önemli olduğunu söyledi.    İZMİR   Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi de Çiğli ilçesindeki dernek binasında "Anadil için buluşuyoruz" adıyla panel düzenledi. Panelde panelist olarak Gazeteci Yazar Turabi Kişin yer alırken panelin moderatörlüğünü Semra Acar yaptı. Panele Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl ve Çiğli İlçe Örgütü ile çok sayıda yurttaş katıldı. Panelde sıklıkla anadile ve anadilde konuşmanın önemine vurgu yapıldı.    Anadillerin kaybolması nedeniyle UNESCO'nun 21 Şubat'ı "Dünya Anadil Günü" ilan ettiğini hatırlatan Semra Acar, Kirmaçkî (Zazaca) tehlike altındaki diller listesinde olduğunu belirtti. Semra Acar, Kirmaçkînin yavaş yavaş kaybolmakta olduğunu söyleyerek bu duruma karşı dili konuşarak mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.   Panelde, anadili olan Kürtçenin Kirmançkî lehçesinde konuşan gazeteci Turabi Kişin, anadile sahip çıkılmazsa ne tarihe ne de kültürüne sahip çıkılabileceğini vurguladı. Kirmançkînin birçok bölgede konuşulduğunu ifade eden Kişin, "Zazacaya birçok farklı bölgede farklı isimler verilmiş; Kirmançkî, Kirdkî, Dimilkî gibi. Bu dilin isimleri fazladır, ama bölgeden bölgeye ağzı da değişiyor. Mesela Dêrsim Kırmaçkîsi ile Varto Kirmançkîsi gibi. Ama bu bizim dilimizin önünde engel değil. Eğer dilimizi iyi bilirsek her bölgede konuşulanı anlarız. Eğer önem verirsek anlarız. Şuan 'Zazayım' diyenler bu dili konuşmuyor, çoğunlukla yaşça büyükler konuşuyor maalesef gençlerimiz dilimizi konuşmuyor" diye belirtti.    'ULUS DEVLETLER DİLİN ÖNÜNDE Kİ EN BÜYÜK ENGEL'   Ulus devletlerin diller üzerindeki baskısına değinen Kişin, şöyle devam etti: "Türkiye kurulmadan önce dilimizin önünde bir engel yoktu, çünkü ulus devlet sistemi değildi. Ama ne zaman Türkiye Cumhuriyeti kuruldu, farklı diller engel ve tehdit olarak görüldü. Bize 'Bu cumhuriyet Türk'tür dili de Türkçedir' olgusu dayatıldı. Bu sebepten dilimiz yasaklandı. Şark Islahat Planı ile Kürtleri asimile etme politikası devreye girdi. Bu plana göre, Kürdistan'da konuşulan dil yasaklanacak. Kürdistan'da okul yapılsın ve Türkçe dili dışında hiçbir dil konuşulmasın. Bu plana göre aynı köyden 2 çocuk bile aynı sınıfta olmayacaktı. Eğer olursa kendi dillerini konuşurlar. Eğer konuşurlarsa cezalandırılacak. Bu okulları Kürdistan'ın her yerinde açtılar. Kürdistan için, varlığı, dili için kim bir şey yaparsa devletin hedefi oldu."   'DİLİMİZ XIZIR DİLİDİR, KONUŞARAK VAR EDELİM'   Şubat ayının Alevilik inancında ki önemine de vurgu yapan Kişin, "Şimdi biz Şubat ayındayız ve inancımızda bu ay Xizir ayıdır. Niye Xizir ayıdır çünkü bizim yaşadığımı topraklarda kış çetin geçerdi. Bu yüzden biz bu aya Xizir ayı diyoruz. Çünkü kış bitiyor, bahara giriyoruz. Cemrelerin düşmesi bu ayda olur. Cemreler ne getirir baharı getirir. Biz ne diyoruz dilimiz Xizir dilidir. Bu cümlenin manası büyüktür. Çünkü insanlık bizim topraklarımızda ortaya çıkmış ve bu dillerle var olup yayılmış. Bu güzel diller arasında biri de bizim dilimizdir. Bu güzelliğe sahip çıkalım" çağrısı yaptı.    Söyleşide son olarak çocuklar ve kadınlardan oluşan koro anadilde şarkılar söyledi.   ANTALYA    DEM Parti Antalya İl Örgütü, 21 Şubat Dünya Anadili Günü dolayısıyla partinin il binasında etkinlik düzenledi. Etkinlikte konuşan DEM Parti Antalya İl Eşbaşkanı Selami Özyaşar, partisinin anadilde eğitim talebini yeniledi. Özyaşar, "Toplumsal barışın tesisi için ülkedeki tüm halkların kendi istedikleri dilde eğitim alma hakkının önündeki yasal engellerin kaldırılması ve bu dillerle kamusal hizmet verilmesi koşullarının dil özgürlüğü veya bölgesellik ilkesi uyarınca kabul edilmesi ve anayasal güvenceye kavuşturulması gereklidir. Böylesi bir süreçte karşıladığımız 21 Şubat Dünya Anadili Günü'nü bir dayanışma ve mücadele gününe dönüştürmek için başta Kürt dili olmak üzere tüm diller için anadili mücadelesini büyütmenin sözünü yineliyoruz. Gelin diller mezarlığını diller bahçesine dönüştürelim. Toplumsal barışı teminat altına almak için diller arasında barışı tesis edelim" şeklinde konuştu.    Özyaşar'ın konuşması ardından anadili anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyonun devamında da Dilbêzar Bêkes u Aryen Mendî anadil üzerindeki baskılara dair söyleyişi gerçekleştirdi. Koma Zarokên Aryan müzik grubunun müzik dinletisi ile etkinlik sona erdi.