Konfederasyon ve meslek odaları: Zeytinlikleri madenciliğe açan kanun teklifini geri çekin 2025-06-19 13:02:43   ANKARA - KESK, DİSK, TTB ve TMMOB yaptıkları açıklamada zeytinlik alanlarda madencilik ile enerji faaliyetlerini kolaylaştıracak kanun teklifinin geri çekilmesini istedi.    Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), zeytinlik alanların enerji ve madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açan ve AKP’nin imzasıyla Meclis'e sunulan kanun teklifine karşı yazılı açıklama yaptı. Sendika ve meslek örgütleri, doğayı, tarımı ve halk sağlığını tehdit eden bu girişime karşı kamuoyunu duyarlılığa çağırdı.   AKP iktidarının, sermayenin çıkarları uğruna doğayı, hedef aldığını belirten emek örgütleri, “Bu yasa teklifiyle doğaya, emeğe, halk sağlığına, meslek etiğine ve kamusal haklara yönelik kapsamlı bir saldırıdır. Çünkü Zeytinlikler maden şirketlerine, meralar enerji projelerine, ormanlar özel sermayeye, köylünün, emekçinin geçim kaynakları ise belirsizliğe açılmaktadır" diye belirtti.    TORBA YASA NE GETİRİYOR NEYİ GÖTÜRÜYOR   Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Projeler için gerekli olan çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci devre dışı bırakılıyor. Kurumların görüş süresi kısaltılıyor, yanıt verilmezse ‘olumlu’ sayılıyor.  Yöre halkının ve toplumun itiraz hakkı pratikte ortadan kaldırılıyor. Taşınabilir kabul edilerek zeytinlik alanlarda maden ve enerji projeleri yapılabilecek. Danıştay’ın daha önce iptal ettiği yönetmelik değişikliği bu kez yasa ile geri getiriliyor. 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu fiilen askıya alınıyor. Meralar enerji projelerine tahsis ediliyor. Enerji santralleri projeleri için meralar kolayca tahsis edilebilecek. Hayvancılığın belkemiği olan bu alanlar, kırsal yoksulluğu derinleştirecek şekilde tasfiye ediliyor. Ormanlar ve kamu arazileri sermayeye açılıyor. Ormanlarda yatırımcılara uzun süreli, düşük bedelli kullanım hakkı veriliyor. Ağaçlandırma, doğa koruma yükümlülükleri geriye itiliyor. Akbelen gibi örnekler yasallaştırılmak isteniyor. 2035 yılına kadar enerji projeleri için köylünün toprağı ‘acele’ kamulaştırılacaktır.   ‘ÖZEL ŞİRKETLER İÇİN’   Kamulaştırma artık kamu yararı için değil, özel şirketlerin önünü açmak için kullanılacaktır. Kaçak yatırımlara af getiriliyor. 2024 öncesinde ruhsatsız yapılmış enerji ve maden tesisleri yasal hale getiriliyor. Kaçak yapılaşma ödüllendiriliyor, hukuk devleti ilkesi zedeleniyor. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), diğer kamu kurumlarının yerine karar verecek yetkilere kavuşuyor. Görüş alınmadığında “olumlu” sayılacak uygulamayla, doğrudan şirketlerin çıkarını koruyan bir süper kurum yaratılıyor. Yeni üst kurul ile kurumsal vesayet kuruluyor. Kurumlar izin vermezse bile Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın başkanlık edeceği bir kurul, tek başına izin verebilecek. Yerinden yönetim, halk iradesi ve bilimsel görüş yok sayılıyor. Yasa teklifine 3kli koordinatlar: Kişiye özel düzenlemeler yapılıyor. Teklifteki haritalar ve koordinatlar; Akbelen, Yatağan gibi somut bölgeleri hedef alıyor. Bu yönüyle teklif, şirketlerin taleplerine özel olarak şekillendirilmiş kişiye özel yasa niteliğindedir. Yasa, fosil bağımlılığı süren enerji ve maden projelerini teşvik ederek iklim krizini derinleştiriyor. Türkiye’nin taraf olduğu çevre sözleşmeleriyle çelişiyor. Bu yasa yalnızca doğayı değil; geçimlik tarımı, kırsal ekonomiyi, halk sağlığını, bilimsel özerkliği, kamu planlamasını ve toplumsal adaleti de tehdit etmektedir.”