DEM Parti baro başkanları ve hukukçularla buluştu 2025-06-29 13:49:10 WAN - DEM Parti, “Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında baro başkanları, hukuk örgütleri ve avukatlarla Wan’da bir araya geldi.  Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, “Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında Kürdistan’daki baro başkanlarıyla Wan’da bir araya geldi. Buluşmaya, DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, hukuk örgütleri ve avukatlar katıldı.    Toplanın açılış konuşmasını yapan Sevda Çelik Özbingöl, “Baro başkanları ve hukukçuların sürece ilişkin görüşlerini almak için buradayız. Bu süreç sadece siyasal alandan yürütülen bir çalışma değildir. Bu sürecin hukuki yönü çok önemli ve bunun için herkes katkı sunmalıdır. Barış, el birliği ve toplumun tüm birleşenlerinin dahiliyetiyle olur. Kendimizi bu süreçte sorumlu hissediyor ve öyle yaklaşıyoruz” dedi.    ‘BÜYÜK İŞ BAROLARA DÜŞÜYOR’   Ardından konuşan Öztürk Türkdoğan da, şunları belirtti: “Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı tarihsel bir çağırıdır. Bu aslında Kürt sorunun demokratik çözümü için 1993’te ortaya konulan çözümün devamıdır. Bu sürecin ilk aşaması o zamandı ama olmadı. En son 2013-2015 döneminde yaklaşmıştık ama bölgesel gelişmeler engel oldu. Bu kez süreç bir zorunluluk ve bu zorunluluğun hayata geçmesi için Sayın Öcalan tarihsel olarak büyük bir sorumluluk aldı. Fesih kararı alındı ve bu kararın hayata geçeceği bir dönemdeyiz. Umuyoruz ki siyasi ve hukuki zeminde atılacak adımlar bu süreci sonuca ulaştıracaktır. Bu gerçekleştikçe pozitif barış sürecine, toplumsal barış ve inşa sürecine geçeceğiz. Bunu yaparken en büyük iş barolara düşüyor.   ‘HUKUKİ ADIMLAR GEREKİYOR’   Her görüşmemizde ayrımcı uygulamaların, infaz yakma, hasta tutsaklar meselesi ve dezavantajlı gruplarla ilgili engellerin kaldırılmasını istedik. Tüm bu görüşmelerinden sonra 10’uncu Yargı Paketi çıktı ama bu talepleri karşılamadı. Zaten bu paket süreçle ilgili değil, AKP’nin daha önce hazırladığı bir paketti. Burada iktidar sürekli silahsızlanma sürecini beklediklerini ifade etti. Silahsızlanma meselesi bir pazarlık süreci değil Sayın Öcalan bu süreci iradesiyle ortaya koydu. Silahsızlanma gerçekleşecek ama bazı hukuki adımlar gerekiyor. Bir yandan hukuki gerekliliklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Kürt sorunu devası bir sorun ve 50 yılı çatışma ile geçti. Bu nedenle tüm yasal ve anayasanın değişmesi gereken bir durumdan söz ediyoruz. Tekçi bir sistemden çoğulcu bir sisteme geçilmesiyle ilgili çalışmalar olmalıdır. Bu süreçte Sayın Öcalan baş müzakerecidir ve süreci birebir kendisi yönetiyor.”   Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.