WAN - Tutsak Mehmet Şirin Kaya, ağız içi arama dayatmasına karşı çıktığı için tedavi edilmediğini ve disiplin cezası verildiğini ailesine iletti.
Colemêrg'de 2012 yılında tutuklandıktan sonra yeniden yargılandığı davada 21 yıl hapis cezasına çarptırılan Mehmet Şirin Kaya, ağız içi arama dayatmasına karşı çıktığı için revir ve hastaneye götürülmediğini aktardı. Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kaya, ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, dayatmaya karşı çıktığı için disiplin cezasına da çarptırıldığını ifade etti.
Tutsak Kaya’nın annesi Emine Kaya, oğlunun baskı politikalarına karşı çıktığı için sürekli disiplin cezalarına maruz kaldığını söyledi. Anne Emine Kaya, "Verdikleri cezalar yetmiyor gibi sürgün, infaz erteleme, disiplin cezaları ve tedavi haklarının engellenmesiyle tutuklulara zulmediyorlar. Özellikle sürgünlerle ailelerin tutsakları görmemesi ve maddi açıdan zor duruma düşmesi hedefleniyor. Buna rağmen bizler yılda bir ya da iki kez görüşe gitmeye çalışıyoruz. Ancak cezaevine giriş-çıkışlarda birçok kötü muameleye maruz kalıyoruz” dedi.
AĞIZ İÇİ ARAMA DAYATMASI
Oğlunun bir süre önce spor yaptığı sırada bacaklarındaki çapraz bağların koptuğunu aktaran Emine Kaya, "Ekim ayında görüşe gittiğimde durumu öğrendim. Dizlerinin üzerine basamıyor ve yürümekte zorlanıyordu. Oğlumun koğuş arkadaşı durumu bana aktardı. Görüşten döndükten sonra ameliyat olacağını ve ameliyatın 30 bin TL karşılığında yapılacağını öğrendik. Tedavisi için gerekli parayı yatırdık ve daha sonra ameliyat oldu. Şu anda fizik tedavi görmesi gerekirken, tedaviye götürülmüyor. Götürüldüğünde ise ağız içi ve çıplak aramanın yanı sıra kelepçeli muayene dayatmalarına maruz bırakılıyor. Bu yaşadıklarını haftalık telefon görüşmesinde bana anlattı" diye konuştu.
'İHLALLER SON BULMALI'
Tutsaklara dönük hak ihlallerinin son bulmasını isteyen Emine Kaya, "Öncelikli sürgün politikalarına son verilmeli. Tutuklular ailelerine yakın cezaevlerine sevk edilmelidir. Her ailenin haftalık ve aylık görüşme hakkı vardır. Ancak sürgünlerle bu haklar fiilen ortadan kaldırılıyor. Oğlumun yakın bir cezaevine sevk edilmesi için birçok dilekçe verdik. Ancak cezaevi idaresi ya ‘hükümlüdür’ gerekçesiyle ya da gerekçesiz şekilde taleplerimizi reddetti. Adalet ve Sağlık bakanlıkları bu sorunlarla ilgilenmeli. Milletvekilleri de yaşanan ihlalleri gündeme getirmeli. Kimsenin tutukluların yaşadığı sorunları görmezden gelmemesi ve vicdani bir adım atması gerekiyor. Tutsakların tahliye edilip, tedavi olmalarının önü açılmalıdır. Kelepçeli, çıplak ve ağız içi arama uygulamaları son bulmalıdır. Bu uygulamalar insani değildir” dedi.