HABER MERKEZİ - "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında Mersin’de yapılan halk toplantısında konuşan DEM Partili Sezai Temelli, “Sayın Öcalan'ın başmüzakereci olarak attığı her adımın arkasındayız” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında düzenlediği halk toplantıları devam ediyor.
QERS
DBP ile DEM Parti'nin, "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında Qers’te halk toplantısı gerçekleştirdi. Buluşmaya DEM Parti Îdir Milletvekili Yılmaz Hun, DEM Parti Kadın Meclisi’nden Şirvan Göçer ve DEM Parti MYK üyesi Necmettin Basçı, Dîgor, Bazarcîx belediye eşbaşkanları, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Toplantının yapıldığı salona, “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” yazılı pankart asıldı.
Barış ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından konuşan DEM Parti Îdir Milletvekili Yılmaz Hun, yüzyıllardır Kürt halkının inkar edildiğini ve buna karşı Kürt halkının da yüzyıllardır özgürlüğü talep etme mücadelesini sürdürdüğünü söyledi. Son yıllarda da Kürt halkına karşı devreye konulan bir çöktürme planının Öcalan’a yönelik ağır bir tecrit politikasıyla devam ettiğini ifade eden Hun, “Bu tecrit ve çöktürme planına karşı Kürt halkı dört parça Kürdistan’da bir direniş içerisinde. Yine dünyanın 72 ülkesinde Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kırmak ve özgürlüğü sağlamak için insanlar alanlarda” dedi.
‘BİR YANDAN DİYALOG BİR YANDAN SALDIRI OLMAZ’
Verilen mücadele sonucunda da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile adı henüz konulmamış bir diyaloğun başlatıldığını dile getiren Hun, “Kürt sorunun çözümü konusunda çözüm zemininin olduğunu düşünüyoruz. Bu diyaloğun çözüme evirilmesi için bize düşen görev ve sorumluluklar var. Bir yandan diyalog süreci varken bir yandan Rojava’ya saldırı, bir yandan Kürt kazanımlarına kayyım atanarak bir saldırı var. Bu çelişkilerle bu süreç devam edilemez. Sayın Öcalan demokratik ulus çerçevesinde farklı halkların bir arada yaşama modelini Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya sundu. Artık top devlettedir. Sayın Öcalan ve Kürt halkı barışa hazırdır. Artık devletin bir adım atması gerekir. Başta Sayın Öcalan üzerindeki tecridi sonlandırması ve Sayın Öcalan’ın halkıyla buluşma zemininin oluşturulması gerekiyor. Sayın Öcalan özgür olmalıdır. Devlet Rojava’daki baskılarını sonlandırmalı ve Rojava statüsünü tanımalıdır. Bunların olması ve diyaloğun sürece dönüşmesi bizim mücadelemize bağlıdır. Bu nedenle mücadeleyi büyütmemiz gerekir ” şeklinde konuştu.
MERSİN
DEM Parti, “Toplumsal barış ve özgürlük buluşmaları” kapsamında Mersin'de de halk buluşması gerçekleştirdi. DEM Parti Mersin İl Örgütü'nde yapılan buluşmaya DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ile DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu Eşsözcüsü Yüksel Mutlu'nun yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Temelli, 3'üncü yolun yegane bir yol olduğunu belirterek, "3'üncü yolda kararlı bir şekilde yürürken tabii ki bu coğrafyaya, Ortadoğu'ya, Türkiye'ye barışı, demokrasiyi getirmek ve halkımızın özgürlüğünü var etmek için dün olduğu gibi bugün de yan yanayız. Türkiye'de hangi meseleye el atsanız içinden çıkılamaz bir sorun yumağıyla karşı karşıyasınız. İnanılmaz bir şekilde bir sosyal çöküş yaşanıyor. Ekonomik ve toplumsal krizlerin arkasında çok ciddi bir siyasi kriz var. Bu siyasi krizin de temel nedeni artık bütün dünyanın da kabul ettiği Kürt meselesidir. Kürt meselesine çözüm üretemediğiniz sürece hiçbir sorununuzu bu coğrafyada çözme şansınız yoktur” dedi.
ÇÖZÜM DEMOKRATİK CUMHURİYET
Barışın yolunun İmralı’dan geçtiğini aktaran Temelli, "Israrla Türkiye'nin demokratikleşmesi, bölgenin barışa, huzura kavuşması için bu meselenin demokratik siyasi zeminde çözülmelidir. Bunun yolu, yöntemi İmralı'dan yani muhatabı Sayın Öcalan'dır. Bunun baş müzakerecisi Sayın Öcalan'dır. Sorunların çözümü demokratik ulustan geçiyor. Bu çözüm demokratik cumhuriyetten geçiyor. Bu çözüm bir arada yaşamı var etmekten geçiyor. Eşit yurttaşlık temelinde bir toplumsal müzakereden geçiyor. İşte bunun mücadelesini veriyoruz” diye konuştu.
'BAŞMÜZAKERECİ SAYIN ÖCALAN'DIR'
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt sorunun çözümüne dair yaklaşımını anlatan Temelli, 2013-2015 yıllarında sürdürülen sürecin sona ermesi sonrası Türkiye’nin kaosa sürüklendiğini anımsattı. Temelli, "Sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu perspektif, attığı adımlar, yaptığı çağrılar, Dolmabahçe Mutabakatı'nda ortaya koyduğu perspektif, aslında bütün Türkiye ve Ortadoğu halklarını umutlandırmıştı. Ancak masayı devirip ‘çöktürme planı’ hazırladılar. Yaşadığımız bunca ıstırabın, mağduriyetin ve sorunun altında o plan var. Ekim'de başlayan yen bir diyalog dönemin içindeyiz. Bir müzakere zemini yaratılabilir mi? Evet yaratılabilir. Bunun yaratılması ve hayata geçirilmesi için tüm Ortadoğu halklarının beklediği o demokratik ulusa ulaşabilmenin yolu bu adımları atmaktan geçiyor” diye konuştu.
‘MÜCADELEMİZİ TOPLUMSALLAŞTIRMALIYIZ’
Müzakere zemininin yaratılması için mücadeleni yükseltilmesi gerektiğine işaret eden Temelli, “Mücadelemizi toplumsallaştırmalıyız. Siyasette herkesi katmalıyız ve herkesi örgütlemeliyiz. Bu dönem bir demokratik dönüşüm dönemidir. Buna kim direnirse dirensin ama sonuç alamayacaklar. Kayyımlar, gözaltılar, Tişrîn Barajını bombalayarak dirensinler ama başarılı olamayacaklar. Çünkü tüm Türkiye halkları, Kürt halkının vermiş olduğu özgürlük ve demokrasi mücadelesinin haklılığında buluşmuştur. Bize düşen bu mücadeleyi örgütlemek, büyütmek ve toplumun tüm kesimlerini bu sürece katmaktır. Sayın Öcalan'ın başmüzakereci olarak attığı her adımın arkasındayız. Bunu güçlendirmek ve onun ortaya koymuş olduğu perspektifin hayat bulması için işte buradayız" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı devam etti.
SEMSÛR
Semsûr'da, bir düğün salonunda gerçekleştirilen buluşmaya, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) Üyesi Hamide Yüksel, Parti Meclisi (PM) üyesi Sabuha Akdağ, sivil toplum örgütleri temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. Buluşmanın yapıldığı salona “Örgütlü toplum ile özgür yaşama” pankartı asıldı.
Saygı duruşuyla başlayan buluşmada konuşan DEM Parti Semsûr İl Eşbaşkanı Hüseyin Coşkun, şunları belirtti: “Ülkemizde barış umudunun büyüdüğü bu dönemde heyetin Sayın Öcalan'la yaptığı görüşmelerin tarihi bir barışla sonuçlanması için herkese ve her kesime büyük sorumluluk düşmektedir. Demokratik kamuoyunun sürece pozitif yaklaşımı yaşam perspektifini güçlendirecektir. Sürecin temel karakterini örgütsel gücümüzle belirleyeceğiz. Bu amaçla tüm ezilen halklar ve kesimlerle bir araya gelerek Kürt sorunun demokratik çözümü ve sürecin yarattığı olanak ve zeminlerden, halkların lehine sonuçların yaratılması için ortak mücadeleyi ve ittifaklarımızı büyüteceğiz. Başta işçi ve emekçiler olmak üzere gençlerin, kadınların; halkların, inançların ortak mücadele zeminlerini güçlendireceğiz. Buluşmamızın amacı budur. Kayyım politikaları ile Kürt halkının iradesi yok sayılıyor. Kürt sorunun biran önce demokratik yollarla çözülmesi gerek. Bunun için elimizden geleni yapacağız.”
Buluşma, sürece dair yapılan siyasi değerlendirmeler ve katılımcıların öneri ve eleştirileriyle son buldu.
BEDLÎS
"Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” kapsamında Bedlîs’in Têtwan (Tatvan) ilçesinde de halk buluşması gerçekleştirildi. Belediye konferans salonunda yapılan toplantı saygı duruşuyla başladı. Toplantıya, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DEM Parti Bedlîs Milletvekilleri Semra Çağlar, Hüseyin Olan, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Açılış konuşmasını DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk yaptı.
Kürt halkının 50 yıldır mücadele verdiğini söyleyen Öztürk, “Kürt halkı o günden bugüne kimliğini de kültürünü de bu mücadelelerle koruyup bugüne gelmiştir. Her türlü politikalara rağmen bizler bugüne geldik. Bugün baktığımız zaman Ortadoğu’da gelişmeler yaşanıyor ve bunların bir örneği de Rojava’dır. Rojava, bugüne kadar büyük bedeler vererek geldi ama Kürt düşmanı olan bir zihniyet Kürtlere karşı politikalarını sürdürmeye devam ediyor. Esad düştü, HTŞ Şam’a kadar gitti ama yine Türkiye öncülüğünde Rojava halkına saldırılar devam ediyor. Rojava’da DAİŞ zihniyetine karşı insanlık onuru mücadelesi verildi ve bu mücadeleyle kazanıldı. Bu saldırlar yetmedi ve yeniden her gün Rojava’ya karşı saldırılar devam ediyor. Burada siviller ve gazeteciler katlediliyor” dedi.
Ortadoğu’daki değişimlerin Kürtsüz olamayacağını söyleyen Öztürk, “Kürt halkı Ortadoğu’da büyük bir aktördür. Bugüne kadar her ne kadar mücadele verdiysek bu saatten sonra da verdiğimiz mücadelenin daha fazlasını vereceğiz. Rojava’nın kaderini de bizler belirleriz, bizlerin kaderini de Rojava halkı belirler. Kobâne devriminde halkımızın nasıl bir mücadele verdiğini bugün tüm dünya biliyor ve farkındalar. Türk devleti saldırılarını hem burada sürdürmekte hem de Rojava’da sürdürmektedir. Onların amaçları kısa bir sürede Kürt halkını susturmak ve bitirmekti ama biten bizler olmadık biten onlar oldu. Türkiye ekonomisi, Kürt halkına karşı sergilenmiş olan düşmanlık ve saldırılardan dolayı battı. Bir çare varsa o da Sayın Abdullah Öcalan’dır. Sayın Öcalan bugüne kadar bu savaşın bitmesi, barışın sağlanması için el uzatmıştır ve bu eli bugün de uzatıyor. Sayın Öcalan halkından emin halkı da Sayın Öcalan’ın kararlarından emindir” dedi.
Konuşmanın ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.