Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde yaşamın her alanında karşı karşıya kaldıkları eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı seslerini yükseltmeye hazırlanıyor. Bu yıl da önemli gündemlerden biri derinleşen ekonomik kriz, kadın yoksulluğu ve ücretsiz emek. Kadınlar, erkeklere göre daha esnek, güvencesiz ve zor koşullarda çalışmak zorunda bırakılırken aynı zamanda ev içi görünmeyen emekle çifte sömürüye maruz kalıyor. 

 

Ev işçiliği kadınlar için en güvencesiz alanlardan biri oluyor. Hem uluslararası sözleşmelerin imzalanmaması hem de iç hukukta ev işçiliğine dair bir tanım ve düzenleme yapılmaması bu alanda sömürünün ve güvencesizliğin artmasına neden oluyor. İş Kanunu kapsamı dışında çalışan ev işçisi kadınlar, Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi’nin uygulanmasını ve İş Kanunu kapsamında çalışmayı istiyor. 

 

 

İmece Ev İşçileri Sendikası üyesi Sultan Karasu, çalışma koşullarını anlatarak, tüm kadınları hakları için 8 Mart’ta sokakta olmaya çağırdı.

 

‘İŞÇİ SINIFINDA BİLE DEĞİLİZ’

 

6 sene önce sendikayla tanıştıktan sonra haklarını öğrendiğini belirten Sultan Karasu, “Devlet hiçbir sosyal güvenlik hakkı tanımıyor, işçi sınıfında değiliz. Varlığımız yok, yasalarda yokuz, insanların gözünde de yokuz. İnşaat işçisine inşaat işçisi diyorlar, bizim hiçbir ismimiz yok, görünmez emeğimiz var sadece. Gittiğimiz evlerde can güvenliğimiz yok. Bir anlık dikkat dağılsa ya düşüp ölecek ya da sakat kalacak. Birçok ev işçisi arkadaşımız maalesef camdan düşerek yaşamını yitiriyor. Bunların önüne geçilmesi gerekiyor. İnsanların birçoğu vurdumduymaz, sana sadece işleri emrediyor. Ama hiç sormuyor; aç mısın, kahvaltı yaptın mı? Sadece bizden iş istiyorlar. İnsan değil temizlik robotuyuz onların gözünde” ifadelerini kullandı.

 

 ‘ILO C189 İMZALANSIN’

 

Sigortaları olmadığı için işten kaynaklı birçok sağlık sorunu yaşadıklarını ancak Sultan Karasu, yasal düzenleme yapılmasını istedi. Sultan Karasu, “Yevmiye ile ilgili işveren bizimle pazarlık yapıyor. Emeğim neden pazarlık konusu yapılıyor? Sesimizi meydanlarda yükseltmeye devam edeceğiz. Duymayanlara sesimizi duyurana kadar. ILO C189’un imzalanmasını istiyoruz, birçok ülkede imzalanmış. Türkiye neyi bekliyor? Neden imzalamayı kabul etmiyor? Daha kaç kişi camdan düşüp ölsün, daha kaç kişinin emeği göz ardı olsun? Bu insanlar da sosyal güvenceden faydalanmak istiyor, kadın olarak hakkımız. Taleplerimiz; emeğimizin görülmesi, eşit işe eşit ücrettir. Emeğimiz pazarlıkla aşağı çekilmesin, can güvenliğimiz olsun, tacize, mobinge maruz kalmayalım. Birçok arkadaşımız bu sıkıntıları yaşadı, yaşıyor. Yasalarda yerimiz olsun” ifadelerini kullandı.

 

ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

 

Hiçbir şekilde sessiz kalmayacaklarını ve haksızlıklar karşısında boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Sultan Karasu, tüm ev işçisi kadınlara İmece Ev İşçileri Sendikası’nda örgütlenme çağrısı yaptı. 8 Mart’ta hakları için meydanlarda olacaklarını söyleyen Sultan Karasu, şunları belirtti: “Kadın olmak ülkemizde bir kat daha zor. Gece saat 04.30’da servise biniyor ve saat 05.00’de işbaşı yapıyorum. 12-13 kadın arkadaşız, iki saatlik bir temizlik işimiz var. O saatte ‘güne merhaba’ diyoruz. Daha gün ağarmamış, ama ekmeğimizin peşinde yollarda mücadelemizi devam ettiriyoruz. İki saat orada çalışıyoruz, üç saat başka yere geçiyoruz. Eve geliyoruz, evde yine hayatı devam ettirmek için gösterdiğimiz çaba, evin işleri bitmiyor. Yemek, çamaşır, bulaşık hepsi bizde. 24 saat bile yetmeyebiliyor bazen. Gün içerisinde durmak, dinlenmek diye bir şey yok. Kadınlar, seslerini duyursunlar, bizimle beraber olsunlar. Haklarını, taleplerini gururlanarak, bilerek meydanlarda haykırsınlar. Bütün kadınları 8 Mart’ta alanlara davet ediyorum.”

 

MA / Yeşim Tükel