İZMİR - Urla'da 2014 yılında kurulan ve birçok ürünün hem üretim hem de pazarlamasını yapan 170 ortaklı Urla Kadın Kooperatifi, kadınların ekonomik özgürlüğünü sağlayarak, ayakları üzerinde durmalarına olanak sağladı.
Emeği ve üretimi görünmez kılınarak, toplumsal yaşamdan dışlanmaya çalışılan kadınlar, bulundukları her alanda üreterek mücadelesini sürdürüyor. Yan yana gelerek birlikte üreten ve toplumu dönüştürme çabası veren kadınların bu mücadelesinin örneklerinden biri de Urla Kadın Kooperatifi. 2014 yılında Urla Belediyesi’nin Tarımda Sürdürülebilir Stratejik Kalkınma Planı kapsamında çalışmalarına başlayan kooperatif, 80 kadının ortaklığıyla kuruldu. Şu anda 170’den fazla kadının bir araya geldiği kooperatifte kadınlar üretimden pazarlamaya kadar her süreçte yer alıyor.
Her yaş grubundan kadının bulunduğu kooperatifte, ürün yelpazesi de oldukça geniş. Kooperatifin ana ürünü olan sakız enginarından çeşitli ürünlerin yanı sıra unlu mamuller, meyve ve sebze konserveleri ile tekstil ürünleri üretiliyor. Profesyonel bir çalışma temposu olan kadınların ürettikleri ürünler, ülkenin yanı sıra yurt dışına kadar ulaşmış durumda. Öte yandan kooperatif, birçok ürünü patentini aldıkları “Urla Karya” markası adı ile iş birliği içinde oldukları kurumlara ve marketlere gönderiyor. Hem de internet üzerinden satışa sunuyor.
Kooperatif Başkanı Sibel Uyar, kooperatifin ortakları Fatma Kaşkır, Emine Kaya ve Aysel Güngörmez ile kooperatifin amaç ve hedeflerine dair konuştuk.
ENGİNARDAN TEKSTİL ÜRÜNLERİNE
Kooperatifin kuruluş amacının yerelde kadınları desteklemek olduğunu vurgulayan Sibel Uyar, ayrıca Urla’nın değerli ürünlerine de sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Kooperatifin lokomotifinin sakız enginarı olduğunu belirten Sibel Uyar, “Enginarı sıfır atık olarak kullanıyoruz. Her sene enginarla ilgili inovasyon ürünümüz var. Mevsimine göre ürünlerden reçeller yapıyoruz. Farklı farklı tarhanalarımız, eriştelerimiz, özel diyet ürünlerimiz ve turşularımız var. Ürünleri veya yemekleri doğru koruma koşullarını sağlayarak burada yapıyoruz. Yanı sıra bir de tekstil bölümümüz var. Unutulmaya yakın el sanatları ile tekstil ürünleri üretiyoruz. Tekstil de tamamen doğal ürünlerden üretim yapıyoruz” dedi. Birçok kooperatifte karar mekanizmalarında kadınlara yer verilmediğine dikkati çeken Sibel Uyar, bu anlamda bütün kadın kooperatiflerinin desteklenmesi yönünde çağrıda bulundu. Kooperatifin hem sosyal hem de ekonomik olarak kadınların hayatında önemli yere sahip olduğunun altını çizen Sibel Uyar, pandemi de de afet süreçlerinde de üretime devam ederek, hem çiftçiye hem de kadınlara destek verdiklerini aktardı. Asgari ücret ve emekli maaşlarının düşük olmasından kaynaklı kadınların ekonomik olarak oldukça zorlandıklarına değinen Sibel Uyar, karşılaştıkları zorlukları bir bir aşarak Türkiye ve dünyada tanınır hale geldiklerini söyledi.
HEDEF ÜRETİMİ ARTIRMAK
Hedeflerinin kurdukları düzeni geliştirip, üretimi arttırmak olduğunu belirten Sibel Uyar “Sürdürülebilir bir iş istiyoruz. Bu yapıyı geleceğe aktarma gibi hedefimiz var. Tüketicinin kadın kooperatiflerinden ürün almasını istiyorum. Çünkü sadece bir ürün elde etmiyorsunuz aynı zamanda kadınların yerelde kalkınmasına destek oluyorsunuz. Dayanışma ekonomisine destek oluyorsunuz ki bu artık dünyanın her yerinde çok önemli. Hem anne lezzetini sofranızda buluyorsunuz hem de bir kadına ve emeğine destek de bulunuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANDI
Kooperatifin ortağı aynı zamanda çalışanlarından Fatma Kaşkır, “yapamam” diyerek girdiği kooperatifte iki yıldır parasını kazandığını söyledi. Artık ekonomik özgürlüğünün olduğunu dile getiren Fatma Kaşkır, şunları belirtti: "Kooperatifin birçok yararı oldu. Mesela burada başladıktan sonra sosyalleştim. Ailem ve yakın çevrem burada çalışmamı çok güzel karşılıyor ve destek veriyorlar. Çevreme de buranın ne kadar güzel bir yer olduğunu anlatıyorum. Bu tür kooperatiflerin daha fazla olmasını bekliyorum. Çünkü bu kooperatiflerle kadının emeği daha çok görünür oluyor.”
HEM ÖĞRENİYOR HEM SOSYALLEŞİYORLAR
Kooperatif ortaklarından Emine Kaya, kooperatifin hayatına farklılıklar kattığını söyledi. Kooperatif öncesinde hiç çalışmadığını ifade eden Emine Kaya, "Evde yaptıklarım sadece ev halkına görünüyordu ama burada emeğim her yerde görülüyor. Daha önce bilmediğim konuları öğreniyorum. Sürekli öğreniyoruz. Kooperatifimiz kadını ev içine hapseden zihniyete karşı bir cevap oldu. Hem sosyalleşiyoruz hem de ekonomik kazancımız oluyor. Burayı iş yeri olarak görmüyorum. Burası kocaman bir aile. Kooperatifi tek kelimeyle anlatsam ‘ailem’ derim. Her sabah koşa koşa, sevinerek geliyorum” dedi.
Kooperatif ortaklarından Aysel Güngörmez ise, hedeflerinin çalışmaları büyüterek, daha fazla kadına olanak sağlamak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Örnek bir kooperatifiz. Birçok insan bize gelip ‘Nasıl başladınız bu işe?’ diye sorup bilgi alıyor. Böyle kurulan ve başarılı olan birçok kooperatif var. Kadınlara hem sosyal hem de ekonomik olarak kendini güçlü hissetmelerini sağlamak istiyoruz. Kadın kendi ayakları üzerinde durduğunda neler olacağını görmesi açısından kooperatif çok önemi. Daha önce evinden çıkamayan kadın kooperatifle birçok etkinlikte bulundu ve sosyalleşti.”
YARIN: Kürdistan’da kadın belediyeciliği: 122 kadın kurumu, 25 bin kadına ulaşıldı
MA / Uğurcan Boztaş