Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 27 Şubat'ta tarihi bir çağrı yaptı. "Barış ve Demokratik Toplum" adıyla yapılan çağrıyla yeni bir sayfa açıldı. İktidarın adım atması ve sürecin başarıya ulaşması halinde tarihe "29'uncu isyan" olarak geçen ve Abdullah Öcalan'ın liderliğini yaptığı  Partiya Karkerên Kurdistan (PKK) kongresini toplayarak, çağrıda yer alan feshi gerçekleştirecek. Çağrı tüm dünyada geniş bir yankı uyandırdı. 

 

PKK'nin temeli, Abdullah Öcalan ve 6 arkadaşının 1973 yılının Newroz sürecinde Ankara'da bulunan Çubuk Barajı'nın bitişiğindeki mesire alanında yaptığı toplantıda atıldı. Bu toplantıda alınan kararların akabinde 1978 yılında PKK'nin kuruluşu ilan edildi. Dönemin iktidarları tarafından "6 saat" ömür biçildi. Ancak her geçen gün daha da büyüdü.

 

PKK saflarına katılan binlerce insandan birisi de Filiz Yerlikaya (Gulan) oldu. Gulan'ın ailesi, 1970 yılında Bedlîs'ten Adana'ya göç etti. Gulan ise 1971 yılında burada dünyaya geldi. Annesi, kızının umut, sevinç ve direnç kaynağı olması dileğiyle, ona “Filiz” adını verdi. Aile, 1974'te Tendürek Dağları eteklerindeki Van’ın Ebex (Çaldıran) ilçesine taşındı. 3 yıl burada kaldıktan sonra Wan’da meydana gelen deprem nedeniyle bu kez Ankara’ya göç etti. Burada, Kürt ve Alevi nüfusun yoğun yaşadığı Tuzluçayır Mahallesi'nde yaşamaya başladı. 

 

Gulan'ın okul hayatı da burada başladı. Çocukluğu birçok zorlukla geçerken, her bir Kürt'ün karşı karşıya kaldığı ayrımcılık ve baskıya maruz kaldı. Üniversite sıralarından gençlik ve örgütlenme çalışmalarında yer aldı. 1999'da PKK'ye katıldı, 7 Haziran 2002 tarihinde ise Kandil’de yaşamını yitirdi.

 

'ÖNDERLİĞİ GÖRMEK BANA GÜÇ VERİYOR'  

 

Çatışmalı süreçte ablası Gulan’ı kaybeden Yıldız Bahçeci, Abdullah Öcalan’ın kaleme aldığı tarihi çağrıyı değerlendirdi. Çağrının yapıldığı sırada çok yoğun duygular yaşadığını belirten Yıldız Bahçeci, "Önderliği (Abdullah Öcalan) ve arkasındaki 3 kahramanı görünce kendimi tutamadım, ağladım. Çok güzel bir duyguydu. Önderliği görmek bana güç veriyor. Bu davayı başlatıp bitirmesinin ona nasip olması bana ayrıca mutluluk verdi. Hani diyoruz ya, Kürdistan'ın hiçbir karış toprağı kalmadı ki gençlerinin kanının dökülmediği. Hep bunu düşünürdüm, keşke onlar da bugünü görebilseydi” şeklinde konuştu.

 

'HERKES ÖCALAN'A GÜVENSİN' 

 

Öcalan'ın tarihi çağrısının "barışın habercisi" olduğunu söyleyen Yıldız Bahçeci, "Bu tarihi açıklama bizim için çok kıymetli ve çok değerlidir. Yani bir manifestoydu. Kürt halkına da, Türk halkına da. Umuyoruz ki ikinci yüzyıl barış yüzyılı olacaktır. Önderlik, bir güçtür, bir moraldir, bir kazanımdır. O anlamda bizim için tarihi bir açıklamaydı. Herkes için ayrı bir tarihi açıklamadır. Umarım devlet de, Önderliğin yüklediği bu misyonu sorumlulukla ele alır" diye kaydetti. 

 

Yıldız Bahçeci, Abdullah Öcalan'ın çağrısında yer alan "demokratik siyaset ve hukuki boyut" vurgusuna işaret ederek, "Önderlik, demokratik siyaset alanını işaret ediyor, hukuki boyutunu vurguluyor. Tabi ki cezaevlerinde binlerce tutuklumuz var, binlerce sürgün var. Diyorlar ya 'silahları bıraksınlar, siyasi alan hazırlanacak, ona göre de silah bırakılsın' diye. Buna yönelik iktidar bir cevap vermeli. Hukuki boyutu yine öyle. Türkiye'deki demokratikleşme için önce hukukun işlemesi gerekiyor. Hukuk işlerse demokratik siyaset de olur" dedi. 

 

Kürtlerin Öcalan'a güvendiğini vurgulayan Yıldız Bahçeci, "Çok inançlıyız. Bundan sonra daha büyük bir sorumluluk üstümüzde. Evet, savaş çok zor bir süreçtir, ama barış ondan daha zordur. Bu süreci iyi anlayıp, iyi anlatmak gerekiyor. Herkes ona (Öcalan) inansın ve güvensin. Her şeyin altını dolduracaktır. Biz onu çok geç anlıyoruz; ama 2’nci yüzyılın özgürlük yüzyılı olacağından eminim" diye kaydetti. 

 

MA / Melik Varol