AMED - AKP'li İsmet Ölmez'in Pîran ilçesine bağlı mahallelerdeki maden faaliyetleri halkı nefessiz bıraktı. Yurttaşlar, maden faaliyetlerinin durdurulması için destek beklediklerini söyledi.
Ölmez Doğu Madencilik Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin Amed’in Pîran (Dicle) ilçesine bağlı Pirejmo ve Herido kırsal mahallelerindeki maden faaliyetleri, yurttaşların tepkisine rağmen devam ediyor. Şirket, uzun yıllardır bölgede kurşun ve çinko madenleri çıkarıyor. AKP’nin 31 Mart seçimlerinde Colemêrg’te Belediye Başkan adayı olarak gösterdiği İsmet Ölmez, söz konusu şirketin sahibi. İsmet Ölmez, aynı zamanda Colemêrg doğasını talan eden isimlerden birisi.
Şirket, kapasite arttırma talebiyle 26 Temmuz 2022’de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuru yaptı. Bakanlık, 24 Ağustos 2022’de “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verirken, 24,94 hektarlık alanda yapılan aramaların kapsamı ise 532,77 hektara çıkarıldı. Maden faaliyetleri nedeniyle bölgede yüzlerce ağaç kesilirken, ekim alanları zarar gördü. Maden arama çalışmalarında patlatılan dinamitler mahallelerde tahribata neden oldu. Oluşan tozdan kaynaklı üzüm bağları kurudu, yüksek tonajda iş arabalarının yolu kullanmasından kaynaklı yollar kullanılmaz hale geldi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi Ekoloji Komisyonu ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 2 Haziran’da bölgede incelemelerde bulundu. Mahalle sakinleri, maden çalışmalarının durdurulmasını istiyor.
SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR
Pirejman Mahallesi Muhtarı Mehmet Ulgaç, mahallenin 1992 yılında "güvenlik" gerekçesiyle yakılarak boşaltıldığını hatırlattı. Ulgaç, 2000'li yıllarda yeniden dönüşlerin sağlandığına işaret ederek, "Şimdi de insanları maden, petrol, baraj, HES gibi projelerle yurtlarından etmek istiyorlar. Maden ocağı bir virüs gibi mahallemize bulaştı. İnsanlar bu toz ve dumandan yaşam mücadelesi veriyor. Kimileri akciğer hastalığından dolayı vefat etti. 2006 yılında burada maden çalışmaları yokken babam bronşite yakalanmıştı. Doktorun tavsiyesi üzerine köye getirdik. 2012-2013 yıllarında bu maden ocağı başladıktan sonra babam 5 defa yoğun bakıma kaldırıldı ve 2 yıl önce vefat etti. Sebebiyse maden çalışmalarında ortaya çıkan tozlardır" diye konuştu.
Madene karşı destek beklediklerini ifade eden Ulgaç, "Burada katledilen doğa bizim hayatımızdır. Bir ağaç demek bir can demektir. Aldığımız hava, oksijen bile zehir. Şuan hukuki süreç devam ediyor. Tek hedefimiz bu rantçıları durdurmak" dedi.
'NEFES ALAMIYORUZ'
Maden çalışmalarına karşı olduklarını ifade eden Hatun Akay (86), "Bu yıl badem, üzüm, sebze hiçbir şey tutmadı. Maden çalışmasında dinamit patlattıklarında evimiz sallanıyor. Patlatılan bu dinamitler sonucu gökyüzü tozdan kayboluyor. Biz de bu tozu soluyoruz. Artık nefes alamıyoruz” diye kaydetti.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Madenin hem insanlara hem de doğaya zarar verdiğine dikkati çeken Abdullah İzgi, “Madenden kaynaklı bahçelerde artık meyve ve sebze yetişmiyor. Badem ağaçları tutmuyor. Maden ocaklarıyla bölgeyi insansızlaştırıyorlar. Madenden kaynaklı üretim olmuyor. Üretim olmayınca insanlar bölgeyi terk ediyor" tepkisinde bulundu. İzgi, şunları söyledi: "Demokratik kitle ve sivil toplum örgütleri bize destek vermeli. Bir bütün olarak coğrafyamızı korumamız gerekiyor. Biz de bu konuda elimizden geldiği kadar doğayı koruyacağız."
Astım hastası Ayşe Yurtsever, maden bölgesinden yükselen tozların kendisini olumsuz etkilediğini söyledi. Ayşe Yurtsever, "Toz kalktığında kapı ve pencereleri kapatıyorum. Bundan zarar gören sadece biz değiliz, hayvanlar ve bitkiler de zarar görüyor. Onun için maden aramalarını istemiyoruz" dedi.
Doğanın daha fazla tahrip edilmemesi gerektiğini vurgulayan Şini Ezgi (87), "Çıkan tozdan bahçemiz kurudu, hiçbir şeyden faydalanamıyoruz. Tozdan kaynaklı nefes dahi almıyoruz. Bu maden çalışması artık durdurulmalı" diye konuştu.
Hüsnü Yurtsever ise, yeniden göçe zorlandıklarını belirtti. Yurtsever, "Maden çalışmalarından önce burada yediğimiz domates ve salatalığın ayrı bir tadı vardı. Ama 2011'den sonra o dinamitler patlayınca tüm bağ ve bostanlar kurudu. Bir badem ağacından 2 torba badem topluyordum ama bugün tek bir badem bile tutmuyor. Bu faaliyetlerin durdurulmasını ve herkesin bize destek olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
MA / Heval Önkol