HABER MERKEZİ - İktidarın başta zeytinlik alanları olmak üzere tarım orman alanlarında madden faaliyetlerine izin veren yasa teklifinin karşı Meclis kapısında seslenen meslek ve sivil toplum örgütleri, "toprak gaspı yasası" olarak nitelendirdikleri teklifin geri çekilmesini istedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ankara Tabip Odası (ATO), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), çevreci sivil toplum örgütleri, zeytinlikler başta olmak üzere ormanlık ve sulak alanlarda maden faaliyetlerinin izin veren yasa teklifine dair Meclis kapsında açıklama yaptı. Açıklamaya farklı illerden gelen aktivistler, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, DEM Parti ve CHP milletvekilleri destek verdi. Açıklamada sık sık, "Havama suyuma toprağıma dokunma" sloganları atıldı.
Burada açıklama yapan İklim Adaleti Koalisyonu üyesi Demet Parlar, "çökme yasası" olarak nitelendirdiği kanun teklifinin asla kabul edilmeyeceğini belirtti. Demet Parlar, "Biz burada zeytinin sesi, toprağın sesi olmaya geldik. Ülkemizin topraklarına, zeytinliklerine, meralarına, ormanlarına, korunan alanlarına ve su varlıklarına, göz diken sermayenin işgal yasasına da, sermayenin iklim kanununa da geçit vermiyoruz. AKP-MHP iktidarı yine bir talan düzenlemesi olan torba kanun teklifi ile karşımıza çıktı" dedi.
YASA YAPMA SÜREÇLERİNE UYULMUYOR
Teklifin iktidar yandaşı sektör temsilcileri ve sendikaların talepleri doğrultusunda iktidar milletvekilleri tarafından hazırlandığını ve değiştirilmeden komisyondan geçtiğini dile getiren Demet Parlar, "AKP- MHP iktidarı sayısal çoğunluk olmalarının verdiği vurdumduymazlıkla yasa yapma süreçlerini hiçbir yasama geleneğine ve pratiğine uymaksızın kendi ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirmektedir. Halkın ve muhalefet partilerinin görüş oluşturmasına, toplumsal müzakereye fırsat vermeyen baskın yasa teklifleri komisyonlarda ve genel kurulda adeta rüzgâr hızı ile geçirilmeye çalışılmaktadır. Meclis programı, kamunun değil, iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda yine her türlü katılım engelleyecek şekilde hayata geçirilmektedir" diye konuştu.
'KÖYLÜLERİN TAPULARI GASP EDİLİYOR'
İklim Adaleti Koalisyonu üyesi Aslı Eren ise, oylamaya sunulacak olan torba yasanın anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Aslı Eren, "Yaşam alanlarımıza, tarım alanlarımıza, tarım arazilerimize, doğal varlıklarımızın tamamına, suyumuza, toprağımıza, zeytinlik alanlarımıza ülkenin dört bir yanındaki tarım arazilerine, çaya, fındığa, bamyaya, karpuza, patatese, ülkenin dört bir yanında tarımla uğraşan çiftçilere ve emekçilere, en önemlisi de küçük üreticilerin bağımsızlığına karşı planlanmış bir toprak gaspı yasasıdır. Ülkedeki tüm tarım arazileri, ormanlardaki yaban hayatı, su havzaları maalesef ki risk altına alınıyor. Acele kamulaştırma kararları ile özel mülkiyet hakkı ihlal ediliyor. Köylünün tapusu gasp ediliyor. Şirketlere indirim kıyağına süren uzatımı getiriyor. Kritik ve stratejik madenler için Cumhurbaşkanlığına ve özel bir kurula yetki veriliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na imar planı yapma ve inşaatı ruhsatı yapma yetkisi veriliyor" diye belirtti.
MUHALEFET PARTİ VEKİLLERİYLE GÖRÜŞÜLECEK
Açıklamanın ardından İstanbul, Aydın, Denizli, Çanakkale, Eskişehir, Hatay, İzmir, Muğla, Kütahya, Tokat ve Ankara'dan katılan 200'ü aşkın aktivist, muhalefet parti vekilleriyle görüşmek için CHP ve DEM vekillerinin aracılığıyla Meclis binasına geçti.
ADANA
Adana'da Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) ve Gıda Mühendisleri Odası Adana şubeleri ZMO'da basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı yapan Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, tarım arazileri, meralar, zeytinlikler ve ormanların Türkiye'nin değerli varlıkları olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çekerek, "Söz konusu yasa teklifi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini ve dolayısıyla gıda güvencesini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Tarımsal alanların madencilik faaliyetlerine tahsis edilmesi, toprağın verimliliğini yok edecek, toprağın ve suyun kirlenmesine sebep olacak, gıda üretim zincirini olumsuz etkileyecek ve halk sağlığını riske atacaktır" diye belirtti.
Alparslan, gıda güvenliği, gıda güvencesi, tarım ve çevre gibi hayati konularda yapılacak yasal düzenlemeler, ilgili meslek odaları, bilim insanları, çiftçi örgütleri ve halkın katılımıyla şeffaf bir şekilde hazırlanmasını istedi.
Tarım Orkam-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Eser Demirçin, yasa teklifinin toplumdan kaçırılan bir talan planı olduğunu söyledi.
DENİZLİ
Büyük Menderes İnisiyatifi de yasa teklifine karşı Pamukkale ilçesi Yeniköy Pazaryerinde basın açıklaması yaptı. "Yağma ve talan kanununa geçit yok", "İklim adaleti için; iklimi değil sistemi değiştir" ve "Ormanlar, meralar, zeytinler için adalet" pankartları açılan açıklamada, "Zeytinime dokunma", "Torba yasayı istemiyoruz" ve "Köylerime dokunma" dövizleri taşındı. Çok sayıda yurttaşın katıldığı açıklamada basın metnini Büyük Menderes İnisiyatifi Sözcüsü Şenol Akyol okudu.
Yasanın yurttaşlardan götüreceklerine değinen Akyol, "Yurttaşların tapularına rahatça el konulabilecek bir kara neoliberal düzenleme yapılıyor. Yerle bir edilen mülkiyet hakkıyla yasalar önündeki eşit yurttaşlık, tebalık seviyesine indiriliyor. Bu açıkça bir işgal yasasıdır. 'Süper İzin Yasası' olarak lanse edilen kanun teklifi ile ÇED ve diğer izin süreçlerinin kısaltılmasının arkasında yatan amaçlardan birinin de, yerli şirketler için olduğu kadar, iktidarın Birleşik Arap Emirliği, Çin gibi ülkelerle yaptığı enerji anlaşmaları doğrultusunda bu ülkelerin şirketlerine verilmiş taahhütler olduğu anlaşılıyor. Kanun teklifinin gerekçesinde “yerli ve milli” yatırımlara destek olunacağı belirtilse de aslında emperyalist bir sömürü yasası olduğu gerçeği de ortadadır. İktidar bu kanun teklifi ile yurttaşa, en temel insan haklarına ve doğaya adeta savaş ilan etmiştir. Kanun teklifinin tek bir maddesi bile kabul edilemez. Kesinlikle geçit vermeyeceğiz" diye konuştu.