Bern’de ‘iklim adaleti’ talebi

img
HABER MERKEZİ - İsviçre’nin başkenti Bern’de alanlara çıkan binlerce kişi iklim krizi ve doğanın sermayeye teslim edilmesine karşı “iklim adaleti” talebinde bulundu. 
 
İsviçre’nin başkenti Bern’de bir araya gelen binlerce kişi, iklim krizine ve doğanın sermayeye teslim edilmesine karşı sokaklara çıkarak “iklim adaleti” talebinde bulundu. Eyleme Kürt Kadın Hareketi ve göçmen örgütleri de destek verdi. Waisenhaus Meydanı’nda buluşan binler burada yürüyüşte gerçekleştirdi. 
 
İklim Grevi adına yapılan konuşmalarda, kapitalist sistemin doğa üzerinde yarattığı tahribata dikkat çekildi. Yine konuşmalarda Haziran 2025 tarihinde dünya genelinde sıcaklık rekorlarının kırıldığı, İsviçre’nin Blatten bölgesinde meydana gelen büyük heyelan ve Kaliforniya’daki orman yangınlarının iklim krizinin boyutlarını gözler önüne serdiği vurgulandı.
 
Geçen yaz mevsiminde sadece İsviçre’de aşırı sıcaklar nedeniyle 600’den fazla insanın yaşamını yitirdiğinin hatırlatıldığı konuşmalarda, krizin en ağır bedelini yoksul halkların, göçmenlerin ve ağır işlerde çalışan emekçilerin ödediği dile getirildi. İsviçre hükümetinin Bern yakınlarında 275 milyon franklık yeni gaz türbinleri planlarken, iklim bütçesinde milyarlık kesintilere tepki gösterildi.
 
KÜRDİSTAN’DAKİ EKOLOJİK YIKIMA DİKKAT ÇEKİLDİ
 
Eylem boyunca Berjîn Zenda Kadın Meclisi ve Avrupa Kürdistan Ekoloji Hareketi (TEV-EKO) aktivistleri, açtıkları stantlarla Kürdistan’da yürütülen ekolojik yıkımı teşhir etti. İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) tarafından dağıtılan bildirilerde, ekolojik yıkımın yalnızca doğaya değil, aynı zamanda halkların özgürlük mücadelesine yönelmiş bir savaş olduğu belirtildi. Bildirilerde, “Patriarkal ve kapitalist düzen doğayı talan ederken, kadınları ve halkların özgür yaşam arayışını da hedef alıyor. Kürdistan’da barajlar, madenler ve askeri üsler üzerinden yürütülen ekolojik savaş, toplumsal yaşamı yok etmeyi amaçlıyor” denildi. 
 
YJK-S, kadın özgürlük mücadelesi ile ekoloji mücadelesinin birbirinden ayrılamayacağını vurgulayarak, “Doğayı savunmak kadın özgürlüğünü savunmaktır. Ekolojik toplumun inşası, özgür yaşamın teminatıdır” dedi.
 
Yaklaşık iki saat süren yürüyüşün ardından kitle yeniden Waisenhaus Meydanı’na dönerek, eylemlerini sonlandırdı.