Petrol arama, çıkarma faaliyetlere karşı açılan dava görüldü 2025-05-15 17:13:12   AMED – Çermûg ve Erxenî ilçelerinde ÖDA kapsamında kalan tarım arazilerine “ÇED gerekli değildir” işlemiyle yapılması planlanan petrol arama çıkarma faaliyetlerinin iptali için açılan dava görüldü.   Amed’in Çermûg (Çermik) ile Erxenî (Ergani) ilçelerinde Önemli Doğa Alanı (ÖDA) ve Büyük Ova Koruma Alanı kapsamında kalan tarım arazilerine “ÇED gerekli değildir” işlemiyle yapılması planlanan petrol arama, çıkarma faaliyetlerine karşı açılan dava görüldü. Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu tarafından açılan iptal davasının duruşması Diyarbakır 2’nci İdare Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, avukatlar Ahmet İnan, Berfin Kılınç Üstün ve Ferdi Çiçek katıldı.     ‘TARIM DIŞI KULLANIM İZNİ ALINMADI’   Çermûg tarım arazisinde, “tarım dışı kullanım izni” alınmadan faaliyete başlandığını belirten İnan, bunun bile davaya konu işlemin iptali için tek başına kanuni bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Dava konusu sondaj alanının, Petekkaya Mahalle merkezine 700 metre, sulama alanına 2 km ve teknolojik sera bölgesine 2,3 km mesafe uzaklıkta olduğunu aktaran İnan, yurttaşların yaşam alanına, sulama varlıklarına bu kadar yakın bir faaliyet için yeterli tedbirlerin ve yönetmelik şartlarının yerine getirilmediğini belirtti.    Yeraltından çıkarılan petrolle birlikte zehirli sıvıların geri enjeksiyonun önemli olduğunun altını çizen İnan, “Petrolden ayrıştırılan zehirli sıvının geri enjeksiyonu, petrolün çıkarıldığı bölgeye değil de, su rezervlerinin olduğu bölgeye yapılırsa tatlı su kaynaklarımız  zehirlenecektir. Zehirli sıvıların doğru yere enjeksiyonu için, hidrolojik etüt ve detaylandırılmış planlama gerekmektedir. Mevcut su krizinin artık hayatımızı tehdit ettiğini ve bölgemizde daha yaz gelmeden kuraklığın başladığını göz önünde bulundurursak, proje dosyasındaki sakatlıkların vahameti daha net anlaşılacaktır” şeklinde konuştu.   ‘TEMENNİLERLE SÜREÇ YÜRÜTÜLEMEZ’   Petrol arama bölgelerine dair oluşturulan bilirkişi heyetinde yer alan maden, jeoloji ve çevre mühendislerinin doğaya verilecek zararların detaylarını raporlarında işlemediğini kaydeden İnan, bilirkişiyle ilgili gerekli yasal süreçleri başlatacaklarını kaydetti. İnan, bilirkişilerin hazırlanan raporda sadece önerilerde bulunduğu ancak risk ve zararlara dair tespitler yapılmadığını kaydederek, “Yani bilirkişi, tedbiri uygulayıcıya bırakarak; tavsiyelerde bulunmuştur. Bu şekil temenniler ile bu süreç yürütülemez” dedi.    Söz konusu proje sahasında korunan, endemik flora ila fauna türleri olduğunu belirten İnan, bilirkişi raporunda bu türler ile ilgili bir tane dahi cümle geçmediğini belirtti. İnan, “Tüm bunlara rağmen bilirkişi raporlarının yargılamamızda bir önemi yoktur. Çünkü tarım dışı kullanım izni olmadığından, başka hiçbir husus incelenmeden davaya konu işlemin iptali gerekmektedir” diye kaydetti.   ERXENÎ   Erxenî’deki petrol arama, çıkarma faaliyetlerine ilişkin açılan dava da aynı mahkemede görüldü. İnan, Proje Tanıtım dosyasında yer alan çelişkilere dikkat çekti. ÇED raporunun en temel çevresel faktörlerinin değerlendirmediğini, maddi içerik olarak çelişkili ve ilgili yönetmelik ile formata aykırı olduğunu belirten İnan, raporun revize edilerek kurum görüşleri doğrultusunda düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. İnan, sadece bu nedenlerle dahi hiçbir değerlendirmeye gerek olmadan dava konusu işlemin iptal edilmesi gerektiğinin altını çizdi.   İnan, Erxenî’de de “tarım dışı kullanım izni” alınmadığını belirtti.   ‘ANALİZ VE ETÜT ÇALIŞMALARI YAPILMADI’   İnan, ÇED raporunda yer alan DSİ’nin “Proje alanı yakın çevresinde kurumumuz tarafından belgelendirilmiş şahıs kuyularının olduğu görülmüştür. Proje etki mesafesinde varsa tüm kaynaklara ait debi ölçümleri alınmalı, kirletici unsurların özellikle içme suyu olarak kullanılan kuyu ve kaynaklara mesafesi gözetilerek su kalitesinin analizleri yapılmalı, faaliyet öncesi durumları rapora konulmalıdır” görüşüne dair analiz ve etüt çalışmalarının yapılmadığını söyledi.     Bu hatanın, proje tanıtım dosyasını tek başına sakatlayacak ağırlıkta olduğunu vurgulayan İnan, “Fakat bilirkişi bu çelişkiyi görmezden gelerek raporunda bu hususu aydınlatmamıştır. Bilirkişinin, projenin bu çelişki nedeniyle sakatlanıp, sakatlanmadığını ve hangi durumun gerçekliği yansıttığını izah etmesi mecburidir. Ki davaya konu alan, harita bilirkişisinin belirttiği üzere sulama alanı olarak geçmektedir” dedi.   İnan tüm bu izahatlarla davaya konu işlemin iptalinin zaruriyet arz ettiğinin altını çizdi.    Mahkeme yaklaşık bir ay sonra, her iki dava için kararını gerekçeleriyle açıklayacak.