DİB üyesi Nesteren Davutoğlu: Çözüm için devlete ciddi sorumluluklar düşüyor

İSTANBUL - Barışın topluma anlatılması için dil ve iletişimin önemli bir yerde durduğunu belirten DİB Meclis üyesi Nesteren Davutoğlu, süreçte devlete ciddi sorumluluklar düştüğünün altını çizdi. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından kongreye giden PKK'nin "yeni bir başlangıç" olarak duyurduğu 12'nci Kongresi'nin kararlarının yankıları sürüyor. Demokrasi İçin Birlik (DİB) Meclisi üyesi Nesteren Davutoğlu, PKK'nin aldığı kararların olumlu ve önemli olduğunu belirtti. Sürecin karşılıklı uyum içinde devam etmesi gerektiğini dile getiren Nesteren Davutoğlu, "Bu sürecin olumlu yönde sonuçlanmasını başta anneler olmak üzere bu ülkede demokrasi isteyen herkes için canı gönülden istiyorum. Ayrıca ben kendi adıma Abdullah Öcalan'ın bu durumu barış yönünden değerlendirerek çok akıllı ve ileri görüşlü bir yönetici olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Bu çok doğru bir tavırdır. Barış, karşılıklı inada heba edilmeyecek kadar önemli bir konudur. Çünkü bunun ucunda insanların ölmesi ya da insanların barışı söz konusudur" ifadelerini kullandı. 
 
'TOPLUM DA MÜCADELE ETMELİ'
 
Değişimin tarafların sorumluluklarını yerine getirmesiyle mümkün olacağını vurgulayan Nesteren Davutoğlu, "Sürecin bozulmaması için mücadele etmek gerektiğini düşünüyorum. Barış için atılmış bu adımı çocuklarımız ve torunlarımız için çok önemli bir adım olarak görüyorum. Burada devlete önemli roller düşüyor, ama biz devletin fetihçi bir gelenekten geldiğini ve hemen bir barışın sağlanamayacağını biliyoruz. Bu yüzden devleti beklemeden halkın kendi içinde barışı sağlamasının koşulları yaratılmalı. Bunun için herkesin barış dilini kullanarak sevgiyle donatılmış ve herkesin yararına olacak bir ortamı hep birlikte kurmalıyız" diye konuştu. 
 
'BU SÜREÇ HEPİMİZE SORUMLULUKLAR YÜKLÜYOR'
 
Barış ortamının sağlanması için herkese sorumluluk düştüğünü ifade eden Nesteren Davutoğlu, "Özellikle aydınlar, gazeteciler, sanatçılar yani bunun için illa okumak ya da aydın olmak da lazım değil. Bu ülkede birlikteliğin, barışın önemini anlayan, hisseden yurttaşa da çok önemli roller düşüyor. İnsan hakları bağlamında baktığımızda da Kürt halkının talepleri bir ihtiyaçtan ve eşitsizlikten doğduğunu görüyoruz. Bir Kürt annesi benimle aynı haklara sahip olsun, benim gibi yaşasın yeter. Yani onurlu bir yaşamı paylaşmak, çalışmak üretmek ve birlikte değerlendirmek lazım. İnsanları buna teşvik etmek çok önemli" diye ifade etti.  
 
BARIŞI TOPLUMA ANLATMAK 
 
CHP'nin tavrını olumlu bulduğunu kaydeden Nesteren Davutoğlu, "Türkiye'de barışın sağlanması bütün sol partilerin hayaliydi. Şimdi barış istiyorlarsa kendilerini göstersinler. Öncelikle birbirlerini dinleyerek, saygı göstererek bu süreci güçlendirebilirler. Bu halka daha güçlü yansıtılırsa eminim ki toplumda buna ikna olacaktır. Öte taraftan devlete çok görev düşüyor ama zaten devlet bu saydığımız komünlerden oluşuyor. Bu ortaklığı birlikte ilan etmek lazım" diye belirtti. 
 
Barışın topluma anlatılmasında dil ve iletişimin güçlü araç olduğunu dile getiren Nesteren Davutoğlu, bunun profesyonel yollarla, kampanyalarla anlatılmasının önemli olduğunu kaydetti. Kampanya, reklam gibi iletişim stratejilerinin kullanılarak, barışın niçin iyi ve yararlı olduğunun bu yollarla topluma anlatmak gerektiğini ifade eden Nesteren Davutoğlu, "Hızlandırılmış bir süreç yerine bir ikna çalışmasıyla donanmış bir sürecin daha kalıcı ve yararlı olacağı düşüncesindeyim" dedi. 
 
MA / Esra Solin Dal