Mereş depreminde yıkılan Hacı Ömer Apartmanı Davası görüldü

img

HABER MERKEZİ – Mereş merkezli depremde yıkılan ve 70 kişinin ölümüne neden olan Hacı Ömer Apartmanı Davası’nda yargılanan sanıklar, “Maraş'ta 2 katlı yerleri 16 kata çıkaranlar burada yargılanmıyor, bizi yargılıyorlar” dedi. 

Mereş’te 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 70 kişinin hayatını kaybettiği Onikişubat ilçesinde bulunan Hacı Ömer Apartmanı Davası’nın ilk duruşması, Maraş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Apartmanın inşa edildiği dönemde belediyede görev yapan kamu görevlileri Metin Hurşitoğlu, Cuma Tahiroğlu, Mehmet Sezal, Fahri Yiğitoğlu, Zeynel Abidin Şerefoğlu, Hacı Mehmet Güner, Veli Çiftaslan, Mehmet Dişçeken, Çetin Hurşitoğlu ve Alaittin Doğuç’un, "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçlamasıyla yargılandığı davada, kimi sanıklar hazır bulundu. 
 
Müşteki avukatlarının aktardığına göre, sanık Mehmet Sezal, 1991-2001 yılları arasında belediye başkan yardımcısı olarak görev yaptığını belirterek, suçlamaları reddetti. Maraş’ta çok katlı binalara izin verenlerin yargılanmadığını söyleyen Sezal, "Maraş'ta 2 katlı yerleri 16 kata çıkaranlar burada yargılanmıyor, bizi yargılıyorlar. Ben buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Memlekette 16 kat bina yapmışlar, bu komisyon üyeleri sorumludur. Siyasi olanlar yargılanmıyor, memurlar yargılanıyor. 70 yaşıma geldim, buraya geldim. Bu işi yapan belediye başkanının ismini söyleyeyim, Mustafa Poyraz. 16 kat iznini o vermiştir. Beraatımı istiyorum" şeklinde konuştu.
Sanık Mehmet Dişçeken ise, 1994 yılında belediyede mimar olarak sadece projeye uygunluğu denetlediğini, malzeme kalitesinden müteahhidin sorumlu olduğunu ve statik projeyle ilgili bir kusurunun bulunmadığını öne sürdü. 
 
Sanık Zeynel Abidin Şerefoğlu, Maraş Belediyesi'nde imar ve şehircilik müdür vekili olarak görev yaptığını belirterek, binanın inşaat ruhsatlarında imzasının bulunmadığını ve yalnızca zemin kattaki iş yeri için yapı kullanma belgesinde imzası olduğunu söyledi. Şerefoğlu, suçlamaları reddetti. Sanık Metin Hurşitoğlu, imar işleri müdürü olarak görev yaptığı dönemde sadece inşaat ruhsatında imzasının bulunduğunu, teknik inceleme yetkisinin bulunmadığını belirterek, beraat talebinde bulundu. 
 
7.7’LİK DEPREM ÖNGÖRÜLEMEMİŞ!
 
Sanık Veli Çiftaslan da, o dönemde Maraş Belediyesi'nde mimar olarak görev yaptığını, yalnızca yapı kullanma izninde imzası olduğunu belirtti. Çiftaslan, deprem yönetmeliğinin o dönemde 6.8'lik şiddeti esas aldığını, 7.7'lik depremin öngörülmediğini ve belediyelerde yapı kontrol birimlerinin bulunmadığını söyledi. 
Sanık Hacı Mehmet Güner, iskan ruhsatında imzasının bulunduğunu, binanın statiğiyle ilgili teknik bir sorumluluğu olmadığını iddia etti. Kendisine atılı somut bir iddia bulunmadığını belirten Güner, beraatını talep etti. Yine diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
 
‘OLASI KAST’TAN EK SAVUNMA TALEBİ 
 
Müşteki avukatlarından Naim Eminoğlu, 70 kişinin hayatını kaybettiği binanın imara açılmayacak bir alanda inşa edildiğine ve Maraş bölgesindeki deprem riskine dikkat çekti. Sanıkların ihmali nedeniyle TCK 83 kapsamında “olası kast” suçundan ek savunma alınmasını talep eden Eminoğlu, ayrıca dönemin belediye başkanı ve imar komisyonu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını, Maraş Belediyesi'nden imar komisyonu kararlarının celbini ve yeni bilirkişi raporu düzenlenmesini istedi.
 
DURUŞMA 16 OCAK’A ERTELENDİ
 
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi. Ayrıca savunması alınmayan bir sanığın savunmasından sonra, dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar veren mahkeme, avukatın diğer taleplerini reddetti. Bir sonraki duruşma 16 Ocak 2026'da görülecek.