Akbelen'de maden sahası dışındaki ağaçlar da kesildi

MUĞLA - Akbelen Ormanı'nda direnişe rağmen maden sahasının dışındaki ağaçların da kesildiğini belirten EGEÇEP Eşsözcüsü Arif Ali Cangı, "Buna karşı suç duyurusunda bulunduk ve buradaki kıyımın hesabının sorulması için de her girişimde bulunacağız" dedi. 
 
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'deki Akbelen Ormanı'nda, YK Enerji/Limak-İçtaş ortaklığıyla yürütülen kömür ocağı projesi için ormanda çok sayıda ağaç kesildi. Bölgede yaşayan yurttaşların 6 yıldır süren fiili ve hukuki direnişine rağmen ağaçlar kesilerek maden faaliyetlerine başlandı. Ormanda sadece maden sahası olarak belirtilen alanda değil, maden sahası dışında kalan ağaçlık alanlar da tahrip edildi. Akbelen Ormanı’nda 24 Temmuz 2023’te başlayan ağaç kesimlerinin Yeniköy, Kemerköy Termik Santraline 2005 yılında verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) muafiyeti kararı ile yapıldığının öğrenilmesinin ardından bu muafiyete karşı açılan dava Muğla 2’nci İdare Mahkemesince reddedildi. Kararın taşındığı Danıştay 4’üncü Dairesi 12 Ağustos'ta “eksik inceleme” gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu. 
 
Danıştay 4’üncü Dairesi, çevre, maden ve harita mühendislerinin de yer aldığı uzman bir bilirkişi heyetiyle yapılacak keşif sonucu, koordinatlar, yöntem ve kapasite değişiklikleri de incelenerek ortaya konulmasını zorunlu gördü. Daire, dosyayı kapsamlı bir bilirkişi incelemesi yapılıp yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iade etti. 
 
Danıştay’ın bu kararının ardından Muğla 2'nci İdare Mahkemesi, 21 Kasım'da saat 10.30’da, artık açık maden ocağı hâline getirilen Akbelen Ormanı’nda keşif yapılmasına karar verdi.
 
Akbelen Ormanı'nda gerçekleştirilen ağaç kıyımı ve maden faaliyeti hakkında Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Eşsözcüsü Avukat Arif Ali Cangı değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘ESERLERİN NEREYE GİTTİĞİ BELLİ DEĞİL'
 
Kesim yapılan yerlerin daha önceden Işıkdere Mahallesi olduğunu hatırlatan Cangı, mahallenin tarihi bir mahalle olduğunu vurguladı. Bölgede arkeolojik kazılar yapıldığını aktaran Cangı, "Kazılardan çıkan eserlerin ise nereye gittiği belli değil. Yani arkeolojik mirasın korunmasına ilişkin uluslararası sözleşmelere ve anayasaya aykırı bir şekilde burası maden sahasına dönüştürüldü. Işıkdere Mahallesi'nde oturanlar ağlaya ağlaya köylerini terk etmek zorunda kaldı. Şayet Akbelen ormanında da maden işletilmesine devam edilirse ardından bu bölgede bulunan başta Çamköy olmak üzere diğer köylerin hepsinin kaderi Işıkdere Mahallesi gibi olur. Bu anlamda Akbelen direnişi bu bölgedeki diğer yerleşimlerin, doğal ve tarım alanlarının korunması, madenciliğe feda edilmemesi açısından son derece önemli. Yer kürenin iklim kriziyle uğraştığı bu dönemde, iklim krizine yol açan en önemli sebeplerden biri olan fosil yakıtlar, kömür madeni ve termik santraller devam ettiği sürece iklim krizi yoğunlaşarak devam edecek" dedi. 
 
'AKBELEN ÖNEMLİ BİR EKOLOJİK MÜCADELE ÖRNEĞİ'
 
İklim krizini engelleyecek en önemli faktörlerden birinin ormanlar olduğunu belirten Cangı, buna rağmen ormanların ve zeytinlik alanların madenler uğruna feda edildiğini vurguladı. 7554 sayılı kanun ile madenlerin önünde hiçbir engel kalmadığını kaydeden Cangı, "Yasa şu anda Anayasa Mahkemesi'nin gündeminde. Anayasa Mahkemesi'ne 260 muhalefet milletvekili iptal davası açtı. Anayasa Mahkemesi henüz yürürlüğü durdurma kararı vermedi. 8 Ekim'de yaptığı ilk incelemede yürürlüğü durdurma kararını esas kararıyla vereceğini belirtti. O zaman esas kararın da bir an önce verilmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi'ni öncelikli olarak bu davayı görmesine çağırıyoruz. Zira bu dava uzarsa, yürürlüğü durdurma ve iptal kararı verilmezse buradaki zeytinlerin tamamı yok olacak. Bunları geri getirmek mümkün değil. Akbelen ormanında maden işletmesi başlatmak Akbelen bölgesindeki ormanların ekosistemi tamamen yok edecektir. Bunun geri dönüşü mümkün değil. Ne kadar yasa çıkartırsanız çıkartın geri döndüremezsiniz. O nedenle buradan Anayasa Mahkemesi üyelerine çağrıda bulunuyorum. Doğamızı, yaşamımızı korumak için, Akbelen bölgesinin ekosistemini korumak için önünüze gelen madencilikle ilgili yasanın iptalini öne alın. Bir an önce ya yürürlüğü durdurma kararı verin ya da esastan iptal kararını verin" çağrısında bulundu. 
 
‘HESABININ SORULMASI İÇİN HERŞEYİ YAPACAĞIZ'
 
Akbelen ormanının kesim zamanını hatırlatan Cangı, "Akbelen Ormanı'nın katledilmesi sırasında bir taraftan protesto bir taraftan da kesim devam ediyordu. Hızlarını alamayıp maden sahası telinin dışında kalan bir bölümü de kesmişler. Biz o kesimin yasa dışı olduğunu ve o kanuna muhalefet olduğunu söyledik ve suç duyurusunda bulunduk. Ama Milas Cumhuriyet Başsavcılığı her nedense bir türlü soruşturmayı tamamlayamadı. Soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz. Oradan yola çıkarak Akbelen Ormanı'na karşı işlenen suçun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Burada yaşanan kıyımın mutlaka hesabının sorulması için her türlü girişimde bulunacağız. Bu da sözümüz olsun" şeklinde konuştu.