Federe Kürdistan'da 'hükümet' krizi: KDP iktidarını paylaşmak istemiyor 2025-10-01 09:53:17   ŞIRNEX - Gazeteci Halit Ermiş, Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaklaşık 1 yıldır hükümet kurulamamasının perde arkasında "KDP’nin iktidarını paylaşmak istememesi" olduğuna söyledi.    Federe Kürdistan Bölgesi’nde 20 Ekim 2024’te parlamento seçimleri, Irak Yüksek Bağımsız Seçim Komisyonu gözetimi altında yapıldı. Seçimi KDP birinci, YNK ikinci, Yeni Nesil Hareketi ise üçüncü sırada tamamladı. Sonuçlara göre parlamentoda KDP 39, YNK 23, Yeni Nesil Hareketi ise 15 sandalye kazandı. Bu sonuçlara göre hiçbir parti tek başına hükümet kurabilecek sandalye sayısına ulaşamadı. Yeni hükümetin kurulabilmesi için KDP’nin bir partiyle koalisyon kurması gerekiyor. Ancak aradan 10 ay geçmesine rağmen hala hükümet kurulamadı.    Bölgedeki gelişmeleri takip eden gazeteci Halit Ermiş, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.      Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki güç dengelerini uzun yıllardır KDP ve YNK’nin kendi aralarından paylaştığını belirten Ermiş, iki parti arasında çelişkilerin olduğu ve aradan geçen 10 ayda bu çelişkilerin giderilmediğini anımsattı. Taraflar arasından yapılan görüşmelerin birçok kez olumlu olarak yansıtılmaya çalışıldığına dikkati çeken Ermiş, “Görüşmeler sürekli olumlu olarak değerlendiriliyor. Fakat bu olumluluk bir türlü kendisini pratikte göstermedi. Bölgede konuşulan çelişki şu; YNK’nin KDP’den bölge başkanlığının kendisine geçmesini talep ettiği. Aynı zamanda İçişleri ve ekonomi bakanlıklarını da talep ettiği belirtiliyor. YNK yine asayiş sorumluluğunun kendisine verilmesini talep ettiği söyleniyor. KDP’nin kabul etmediği ve iktidar paylaşımına yanaşmadığı söyleniyor” dedi.      ‘YASALARA GÖRE HÜKÜMET GEÇERSİZ’    Irak Anayasası'na göre mevcut hükümetin yasal olmadığının altını çizen Ermiş, “Fakat buna karşı bölge başbakanı meşruiyeti olmamasına rağmen sürekli yurt dışı gezileri yapıyor. Buna karşı ciddi bir muhalefet yürütülmedi. KDP özellikle 2010'lardan sonra Goran Hareketi’nin de güçlenerek ortaya çıkmasıyla birlikte ‘bilinçli bir siyaset yürüttü.’ Parlamentoya giren bütün partileri alıp hükümet yetkilerini kendi aralarında paylaştırdı. Muhalefete girmiş partilerin sistem içine entegre edilmesiyle bu partiler muhalefet yapamaz duruma geldi. Goran Kendi içerisinde çelişkiler yaşadı, parçalamalar yaşadı. Gerekli muhalefeti de yürütemediği için ki kendisi zaten iktidarın bir parçası haline geldi” diye belirtti.    KULİSLERDE KONUŞULANLAR   YNK ve KDP arasında süren görüşmelerin arka planına işaret eden Ermiş, “KDP ve YNK’nin kendi iç çelişkileri de var. Örneğin KDP içerisinde Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani ikilemi var. Şu anda Mesrur ile Neçirvan Barzani arasında çatışma var. YNK'ye bölge başkanlığı verilirse bu durumda Neçirvan Barzani ileriye yerleştirilir. Nasıl bir yetkiyle yetkilendirilecek? O nedenle KDP içerisinde ciddi bir çatışma durumu olur. Yeni bir iktidar sahası açılır. O zaman Neçirvan Barzani bunu kabul etmeyecektir. ‘O zaman başbakanlığı bana verin’ diyebilir ancak Mesut Barzani ailesi bunu vermeyecektir. Bu kaçınılmaz bir şekilde KDP içerisinde bir iç çatışmaya kadar gider. KDP böyle bir duruma girmek istemiyor. Kameralar önünde bunlar çok dillendirilmiyor fakat kulislerde en fazla tartışılan, konuşulan hususlardan bir tanesi budur” diye konuştu.   ‘KDP, IRAK SEÇİMLERİNİ BEKLİYOR’   Federe Kürdistan Bölgesi’nin dış güçlerin müdahalelerine açık olduğunu ifade eden Ermiş, bütün yerel ve küresel güçlerin Kürdistan üzerinde hesaplarının olduğunu kaydetti. ABD’nin KDP ve YNK’ye hükümeti kurmaları yönünden baskı yaptığına dair kulislerin olduğunu dile getiren Ermiş, “Aksi durumda yapılan 2024 seçimlerinin geçersiz sayılacağı ve yeniden bir seçime gidileceği dayatmasında bulunulmuş. ABD böyle bir baskı uyguluyor. Zaten anayasal olarak geçersiz, hiçbir icra ve karar alma yetkisi olmayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Bir kendine görelik ve keyfilik durumu hakim. ABD bunu dayatırsa ya da dayatmışsa gerçekten bölgede KDP ile YNK arasında bu uzlaşı sağlanmak zorunda. KDP ile YNK Irak genel seçimlerine de oynuyor. KDP, hükümetin kurulmaması için işi yokuşa sürüyor” ifadelerini kullandı.    ‘SİYASİ VE EKONOMİK ETKİLERİ OLACAK’    “KDP elini güçlendirebilecek ve YNK'ye karşı yeni hamle sahalarını oluşturmaya çalışıyor” diyen Ermiş, 11 Kasım'da yapılacak Irak seçimlerinden sonra hükümetin kurulması için baskıların artacağını sözlerine ekledi. 10 aydır Federe Kürdistan Bölgesi’nde hükümetin kurulamamasının siyasi ve ekonomik etkilerinin de olacağının altını çizen Ermiş, “Başûr Kürdistan petrol zengini bir bölge. Fakat öğretmenler maaş alamıyor. Toplum şu anda demokratik muhalefetle kabinenin oluşturulması için baskı yapamıyor. Çünkü sistemin kendisi antidemokratiktir. Hesap veren yok. Yıllardır bu siyaset bir döngü halinde devam edip geldiği için Başûr Kürdistan'da yüz binlerce insan yurt dışına göç etmek zorunda kaldı. Bu ciddi bir krizdir. Hükümetin 10 aydır kurulamamış olması sadece son bir yıllık bir sorun değildir. Sadece münferit bir olaymış gibi hükümetin kurulmamasını değerlendiremeyiz. Çünkü sorun köklü. Çünkü zihniyet demokratik değil” şeklinde konuştu.     ‘DIŞARIDAN MÜDAHALE OLABİLİR’   Hükümetin kurulamamasının toplumsal çelişkileri de arttıracağını vurgulayan Ermiş, “Süreç uzadıkça, toplumsal anlamda gelir düzeyi düştükçe insanların ekonomik sorunlar baş gösterdikçe, hükümete karşı bir tepki, itiraz hareketi de ortaya çıkabilir. Bu kaçınılmaz olur. Demokratik bir toplum içerisinde, hak arama en temel hakkınız olur. Irak seçimlerinin ardından da bazı durumlar ortaya çıkar. Kaldı ki Irak seçimlerinin yapılıp yapılmayacağı tartışmaları bile var. Irak'ın da nereye gideceği net değildir. Irak her an yeni bir savaşla da karşı karşıya kalabilir. Yeni iç savaş da yaşayabilir. Dışarıdan bir müdahale de yiyebilir. Böyle bir pozisyon da var. Öyle bir bölgede yaşıyoruz ki bazı şeyleri öngörebilmeniz gerçekten çok zor. Çünkü birçok şey defacto yürüyor” dedi.    KDP ve YNK arasında bir anlaşmanın sağlanmaması durumunda Irak’ın kendi anayasasına dayanarak Federe Kürdistan’da yönetime el koyabilme ihtimaline de değinen Ermiş, “Bölge siyasetinin demokratikleşmesinin önünü açabilecek bir yol, yöntem bulunmalı. Açıktan ittifakla ya da bir koalisyon hükümeti biçiminde yeni bir sistem ya da yönetim ortaya çıkabilir. Bu şekilde sorunlara çözüm üretilebilir” diye belirtti.    MA / Emrullah Acar