MÊRDÎN - Nisêbîn’i yağmalayan emniyet müdürü ve beraberindeki polis amirleri hakkında verilen beraat kararı ile indirimli cezalara dair İçişleri Bakanlığı, yargılamadan haberdar edilmedikleri ve kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusu yaptı.
Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde 14 Mart 2016’da ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği sırada yaşanan hırsızlık ve yağma olaylarına dair Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan bir şikayet üzerine 2019 yılında Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davada dönemin Nusaybin İlçe Emniyet Müdürü Kadir Şen, Müdür Yardımcısı Ahmet Tuğcu, TEM Şube Amiri Ünal Uyar, polis memurları Mahmut Öztekin ve Müslüm Bozkurt, yıkım işlerinin verildiği firma sahibi Mahmut Çomoğlu, firma çalışanı Arif Kara, polisler ile yurttaşlar arasında aracılık yaptığı belirtilen Abdülkerim Sezişli tutuksuz yargılandı. Mahkeme 15 Ekim 2024 tarihinde ise sanıklar hakkında kararlarını ve gerekçesini açıkladı. Mahkeme kararında; polisler Mahmut Öztekin ve Müslüm Bozkurt ile firma çalışanı Arif Kara hakkında "rüşvet alma ve verme" suçundan 4 yıl hapis cezası vererek, 1/6 oranında indirim uygulayarak, cezalarını 3 yıl 4 aya düşürdü. Ancak dönemin İlçe Emniyet Müdürü Kadir Şen, Müdür Yardımcısı Ahmet Tuğcu, TEM Şube Amiri Ünal Uyar hakkında ““Rüşvet almak ve denetim görevini ihmal ederek irtikaba neden olma” suçlarından ise beraat kararı verdi. Mahkeme ayrıca ilçede yıkım işinin verildiği müteahhit Mahmut Çomoğlu hakkındaki suçlamaları hayatını kaybetmesi nedeniyle düşürürken, Fırat Abdulkerim Sezişli hakkında da beraat kararı verdi.
ZARAR GÖREN’ SIFATIYLA BAŞVURDU
Mahkeme kararının gerekçesinde “sanıklara verilen cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki olası olumsuz etkilerinin lehlerine takdiri indirim sebebi” olduğunu belirterek, cezalarında bu yönde indirime gidilmesinin “hakkaniyete ve yasaya uygun” olacağı kanaatine yer verirken, İçişleri Bakanlığı avukatlarından karara ilişkin Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne dikkat çeken bir istinaf başvuru geldi. İçişleri Bakanlığı “Suçtan zarar gören” vasfı ile yaptığı istinaf başvurusunda verilen kararlara itiraz ederek, Bakanlığın dosyadan “haberdar edilmemesi” dolayısıyla kararın bozulması talebinde bulundu. Bakanlık başvuru dilekçesinde başvuru gerekçesini “Kurumumuz sanıkların işlemiş olduğu suçlar sebebiyle zarar gördüğünden” diye açıklarken, haklarında ceza verilen polislerin cezasında indirim yapılmasını kanuna aykırı olarak değerlendirdi.
‘ALT SINIRDAN UZAKLAŞTIRILARAK KARAR VERİLMELİYDİ’
Bakanlık tarafından ceza verilen polislerle ilgili başvuruda şöyle denildi: “Sanıklardan Mahmut Öztekin ve Müslüm Bozkurt hakkında TCK 252/2 rüşvet almak suçu bakımından 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına TCK 62/1 uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak netice itibariyle 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. TCK 252. Madde; ‘Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’ Hükmü amirdir. Verilen kararda üst sınırdan uzaklaşarak hüküm kurulduğu açıktır. Emniyet Teşkilatının toplum nazarında önemi ve konumu göz önüne alındığında ve bundan sonra bu tür suçları işleyecek kişiler açısından caydırıcılık unsuru değerlendirildiğinde, verilecek cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi gerekirken, alt sınırdan ceza tayini usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle söz konusu hükmün istinaf incelemesi neticesinde üst sınırdan ceza verilmesi istemiyle istinaf etmekteyiz.”
Bakanlık ayrıca haklarında beraat kararı verilen sanıklar hakkında da verdiği dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Sanık Ahmet Tuğcu, Kadir Şen ve Ünal Uyar hakkında, ‘rüşvet almak ve denetim görevini ihmal ederek irtikaba neden olma’ suçlarından ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir. Sanık Mahmut Öztekin ve Müslüm Bozkurt hakkında ‘icbar suretiyle irtikap’ suçundan ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir. Verilen beraat kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep ederiz.”
TEBLİGAT MAZBATASI
Başvuruyu değerlendiren Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6’ncı Ceza Dairesi, dosyada İçişleri Bakanlığı’nın duruşmadan haberdar edildiğine dair herhangi bir tebligat mazbatasına rastlanılmadığına dikkat çekerek, “Evvela davanın ve hükmün İçişleri Bakanlığına bildirildiğini gösteren bilgi ve belgeler var ise dosya içine konulmasından, aksi halde gerekçeli karar ve sanıklar müdafilerinin istinaf taleplerinin İçişleri Bakanlığına tebliğinin yapılarak, verilmesi halinde istinaf dilekçesinin karşı tarafa tebliğinden veya cevap dilekçesinin dosyaya eklenmesinden sonra iadesi için dosyanın incelenmeksizin ilk derece mahkemesine tevdiine” oy birliğiyle karar verdi.
DAVAYA DAİR
Nisêbîn'de sokağa çıkma yasağı devam ettiği esnada halkın evlerine girerek, değerli eşyalarının yağmalandığı tespit edilmiş, kimi yurttaşların şikayeti üzerine soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında dinlenen çok sayıda polis yaşananları itiraf ederek, amirlerinin talimatı ile hareket ettiklerini ve amirlerinin ilçedeki evlerden çıkarılan ev eşyalarını sattıklarına, rüşvet ilişkilerine girdiklerine ve evlerden çıkan ziynet eşyalarına el koyduklarına dair tanıklıklarda bulunmuştu. Ev eşyalarının konulduğu okulun müdürü A.T., eşyaların okulda toplandığını beyan ederek, polislerin eşyaları almaya geldiklerini, kendisinin de resmi yazı talep etmesi üzerine dönemin İlçe Emniyet Müdürü Kadir Şen ve yardımcıları tarafından “hakkında soruşturma açarım” ve “Kime güveniyorsun da bu şekilde resmi yazı isteyebiliyorsun” sözleriyle tehdit edildiklerini söyledi. A.T., yağmalanan eşyaların görüntülerini de dosyaya sunmuştu.
TEM AMİRİ KAÇTI, EMNİYET MÜDÜRÜ ÖDÜLLENDİRİLDİ
Ancak açılan davaya rağmen Kadir Şen, Tire İlçe Emniyet Müdürü görevine getirilen Kadir Şen ise, daha sonra 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü olarak terfi ettirildi. İlçede yaşanan yağma olayları nedeniyle Kadir Şen ve yardımcısı Ünal Uyar hakkında açılan bir başka davada Şen beraat ettirildi. Uyar’ın ise, 22 yıl hapis cezası verilmesine rağmen "kaçma şüphesi olmadığı" gerekçesiyle tahliye edildikten kısa bir süre sonra Türkiye’den kaçtığı ortaya çıkmıştı.
Önce 1’inci Sınıf Emniyet Müdürü olarak terfi ettirilen ardından Emniyet Müfettişi olarak görevlendirilen Kadir Şen’in ise, 15 Ekim’de verilen karardan sonra Kasım ayında kendi isteğiyle emekliliğe ayrıldığı ortaya çıktı.
MA / Ahmet Kanbal