WAN - Kayyım tarafından işten çıkarılan 223 işçi, "Barışı sabote eden bu anlayışı, bireyleri ve pratiği asla kabul etmiyoruz" dedi.   

 

Kayyım yönetimindeki Wan Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkarılan 223 işçinin direnişi yürüyüş ve oturma eylemi ile devam ediyor. Wan Emek ve Demokrasi Platformu ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş öncülüğünde Cumhuriyet Caddesinde bulunan Feqiyê Teyran parkında açıklama gerçekleştirildi. "Kayyım zulmüne karşı işimize emeğimize sahip çıkıyoruz, işçiler dönecek kayyım gidecek” pankartının açıldığı açıklamada sık sık, “Hırsız kayyım Wan’dan defol” ve “AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı. Gerçekleştirilen açıklamaya, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan ve kentteki sivil toplum örgütleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. 

 

Basın metnini işten çıkarılan Elif Gemicioğlu okudu. Wan Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım rejiminin, halkın iradesini yok ettiğini vurgulayan Elif Gemicioğlu, “2024 yerel seçimlerinde Wan halkı tüm ilçe belediyeleri ile birlikte Wan Büyükşehir Belediyesini ezici bir çoğunlukla kazanmış iradesini beyan ederek, kayyım rejimi ve politikasına en büyün cevabı vermiştir. 14 belediyenin tamamına kendi iradesini yansıtarak açık şekilde kayyıma ve sistemine “HAYIR” demiştir. Ancak bu güçlü irade ve duruş, daha önce olduğu gibi hukuksuzluğu normalleştirerek bir kez daha rant, emek hırsızlığı be kıyım anlayışıyla gasp edilmiştir. Mazbata krizi ve gasp girişimi ile oluşturulmaya çalışılan baskı düzeni halkın net duruşu ile boşa çıkarılmıştır. Tüm bunlara rağmen mevcut antidemokratik ve hukuk tanımaz sistem, yeniden Wan Büyükşehir ve Bahçesaray belediyelerini kayyım talanı ile halkın elinden çalmıştır. Halk, kayyım anlayışı ve politikasını ilk ve hatta tek olarak talan, borç ve irade tanımazlık olarak görmüş ve tanımlamıştır. 15 Şubat 2025 te Van Büyükşehir Belediyesine tekrardan atanan kayyım,  engelli, çocuk, kadın demeden mevcut proje ve çalışmaları iptal etmiştir” dedi.

 

KAYYIMIN İŞE ALDIĞI AKHAN'DAN IRKÇI PAYLAŞIMLAR 

 

Wan Büyükşehir Belediyesine sekreter olarak işe başlayan Ulaş Akhan’nın sanal medya hesabı üzerinden Kürtlere yönelik yaptığı paylaşımlara dikkati çeken Elif Gemicioğlu, “Belediyeler halkındır halkın evidir. İşçinin, emekçinin, halkın ve seçilmişlerin emeği ve dayanışması belediyeyi var eder. Koruma ordusu ile kentte dolaşanlar halkın temsilcisi değil aksine meşru olmayan güçtür. Kayyım ve yönetimi seçilmediği gibi seçilmişlerin yerine atanan birer memurdur. Atanmış memurlar halk yararına olan proje iptalleri ile birlikte emekçinin işine, aşına ve ekmeğine göz dikmiş bunu proje-görev haline getirmiştir. Son olarak Wan Büyükşehir Belediyesi kayyımu, atanmış memurları 223 işçinin işine son vererek bunu adeta ıspatlamıştır. Daha öncesinde 'yüzlerce işçi çıkardım ve bundan zevk aldım' diyen zihniyet şimdi de kendini Ulaş AKHAN’da 'Kürt işçiler temmuzu görmeyecek' sözünde var etmiştir” şeklinde konuştu.

 

'BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM SÜRECİ BALTALANIYOR'

 

İşten çıkarmaların, Barış ve Demokratik Toplum Sürecine, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarına açıkça sabotaj olduğunu ve sürecin bir karşılığı olduğunu aktaran Elif Gemicioğlu, “223 işçi, 223 ev, binlerce insan demektir. Her bir mağdur olan insanın dolayısıyla binlerce insanın ahı kayyım yönetimi ve mevcut genel sekreterin alnında bir kara leke olacak kalacaktır. Faşizan tavır ve söylemler Ulaş AKHAN’ın belediye yönetmeye değil, kimlik üzerinden siyasete soyunduğunu göstermektedir. Bu tavır ve pratik bizler için aynı zamanda Barış ve Demokratik Toplum sürecine, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi komisyonunun çalışmalarına açıkça sabotajdır, süreç karşıtlığıdır. Barışı sabote eden bu anlayışı, bireyleri ve pratiği asla kabul etmiyoruz. Hukuk tanımamazlık artık haddini aşan boyuta gelmiştir. 223 işçinin ahını alan, ekmeğini ve emeğini çalan genel sekreter, bu hukuksuzluk yetmezmiş gibi kısa sürede 223 işçinin yerine 214 başka kişiyi belediyeye almıştır. Bu düşman hukuku değil de nedir?”.  

 

Basın açıklaması yürüyüşlerle son buldu.