ŞIRNEX - Irak, Türkiye ve KDP'nin Mexmûr mülteci kampına dönük artan baskılarına işaret eden Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Şoreş Didêrî, kampın yeni bir komplo ile karşı karşıya olduğunu belirterek, herkesi kampa sahip çıkmaya çağırdı.
Irak'ın Musul Vilayetine bağlı Mexmûr ilçesinde bulunan Şehit Rüstem Cudi Kampı'ndaki mülteciler 30 yıldan fazla süredir birçok baskıya maruz kalıyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci'yle geri dönüşlerin tartışıldığı bir dönemde Irak, Türkiye ve KDP'nin kamp üzerindeki baskıları arttı. "Kimlik yenileme" iddiası ile mültecilerin siyasi mültecilik statüsünü ellerinden almak istendiği kampa mültecileri yıldırma amacıyla sık sık gözaltılar yapılıyor. Irak'ın farklı kentlerine çalışmak için gitmek isteyen mülteciler gerekçe gösterilmeksizin keyfi olarak gözaltına alınıyor. Son olarak 18 Eylül'de sağlık sorunları nedeniyle Süleymaniye'ye giden Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkanı Ahmed Şehbaz, dönüşte şoförü Gabar Nas'la birlikte Hewice'deki Irak ordusu kontrol noktasında gözaltına alındı. Şehbaz ve Nas bir gerekçe gösterilmeksizin 6 gündür gözaltında tutuluyor. Yaşan bu baskılar, 17 Temmuz 2019'da bir restoranda Türk konsolosluk ve MİT elemanlarına yönelik bir eylemin ardından giriş çıkışların yasaklandığı kampın yeni bir komplo ile karşı karşıya olduğu değerlendirmelerine neden oluyor.
'AMAÇLARI KİMLİK DEĞİL'
Mexmûr Halk Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Şoreş Didêrî, baskılara tepki göstererek, Irak güçlerince gözaltına alınan Şehbaz ve Nas'ın biran önce serbest bırakılmasını istedi. Yaklaşık 30 yıldır Mexmûr'da yaşadıklarını hatırlatan Didêrî, "Son yıllarda Irak siyasi mülteci statümüzü elimizden almak istiyor. Amaç, bizleri buradan dört bir yana sürmek. Irak'ta şuan çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Irak, bu sorunları çözemiyor. Sorunlarını çözemeyen Irak, Mexmûr mülteci kampı ile uğraşıyor. Kimliklerimizin üzerinden 30 yıl geçti. Bize 'Kimlik çıkacağız diyorlar.' Önce 'Bin kimlik çıkacağız' dediler. Görüşmeler yaptık 2 bin 500 kimlik çıkarılma kararı alındı. Bin 500 kimlik çıkarıldı. Onların amacı kimlik çıkarmak değildi, bizim aramızda bir kaos çıkarmaktı. Planları boşa çıkınca Bağdat'a gittiler ve 'Yeni bir karar alacağız' dediler" ifadelerini kullandı.
'IRAK KENDİ SORUNLARI İLE UĞRAŞSIN'
Şehbaz'ın gözaltına alınmasına tepki gösteren Didêrî, "Irak yeni planlar peşinden. Kampta bulunan 7'den 70'e herkes soruyor 'Irak ne istiyor bizden?' Kampta herkes yurtseverdir. Biz, sahipsiz değiliz ve hiç bu duruşumuzdan taviz vermeyiz. Irak kendi yasalarına aykırı bir şekilde bize baskı yapıyor. Birleşmiş Milletler kampın statüsünü göz önünden bulundurarak kendi yasalarına sahip çıkmalı. Irak kendi sorunları ile uğraşsın. Kamptan farklı kentlere giden işçilerimiz gözaltına alınıyor, kayboluyor haberimiz olmuyor. Bazen haftalarca haber alamıyoruz. Keyfi bir uygulama söz konusu. Irak hiçbir devletin etkisi altında kalmamalı. 30 yıldır burada misafir gibi kalıyoruz. Çocuklarımız bugüne kadar Irak'ın veya BM'nin yasalarına aykırı hareket etmediler. Burada bir kitlemiz var. Misafirlerimiz geliyor onları ağırlıyoruz" diye konuştu.
'MEXMÛR SAHİPSİZ DEĞİLDİR'
Irak Hükümeti'ne diyalog çağrısından bulunan Didêrî, "Irak ile görüşmeye hazırız. Bir heyet ile oturalım bizden ne istiyorlar söylesinler. Kürt halkı ve insan hakları örgütleri yönünü kampa çevirmeli. Kamp üzerinden bir komplo var. Kaygılarımız var. Herkes Mexmûr'a sahip çıkmalı. Mexmûr hiç yalnız kalmadı ve biz kendimizi yalnız hissetmiyoruz. Mexmûr sahipsiz değildir. Gözaltılar biran önce serbest kalmalı" şeklinde konuştu.
MA / Emrullah Acar