ANKARA - ÇHD, 7 öğrenciye yönelik çıplak arama dayatmasına ilişkin suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlanmasını protesto etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı başlatılan eylemlere katıldıkları gerekçesiyle 22 Mart tarihinde tutuklanan 7 kadın öğrenciye yönelik çıplak arama dayatılmasına ilişkin suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, suç duyurusunun yapıldığı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, olaya ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına karar vermesini protesto etti.
Dernek binasında yapılan açıklamada “İşkence suçunda zaman aşımı yoktur” pankartı açıldı. ÇHD Üyesi Avukat Ümran Hakverdi, “Usulüne uygun bir gerekçe dahi bulunmaya çalışılmadan, müştekilerin beyanları alınmadan, şikayetleri sorulmadan, kamera kayıtları toplanmadan, emniyete yazılan bir müzekkere ve emniyetin yalanlayarak verdiği yanıt sonrasında verilen bu karar işkencenin üstünün örtülmeye çalışıldığının açık kanıtıdır. Kadın öğrencilere uygulanan çıplak arama, bu esnada gerçekleştirilen darp, hakaret ve tehditler, işkencenin en ağır biçimlerinden biridir” dedi.
‘BU KARAR İŞKENCEYİ AKLAMAKTIR’
İktidar ve savcılığın birlikte çalışarak çıplak aramanın üstünü örttüğünü belirten Ümran Hakverdi, “Takipsizlik kararının bir diğer gerekçesinde; aynı işkenceyi yaşayan kadınların beyanlarının birbirine benzer olmasının, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyleyerek, şüpheliler lehine değerlendirmiştir. Oysa olağan olan; aynı odada, aynı polisler tarafından, aynı yöntemlerle yapılan işkencenin birbirine benzer şekilde anlatılmasıdır. Olağan olmayan; devletin işkenceyi soruşturmak yerine işkencecileri korumasıdır. İktidar, yıllardır çıplak aramayı bir işkence politikası olarak uygularken; Savcılık bu politikayı örtmek için hukukun tüm ilkelerini ters yüz etmektedir. Bu karar, yalnızca hukuksuzluk değil; işkenceyi aklama, suçluyu koruma ve delilleri karartma iradesidir. İşkenceyi aklayan her karar, yeni işkencelerin davetiyesidir" diye konuştu.
Çıplak arama dayatmasına maruz kalan Yeşim Biryan ise dayatmaya karşı çıktıklarını ve polisin ise “Bunu yıllardır yapıyoruz” dediğini belirterek, Adalet Bakanlığı’nın bu durumu reddettiğini, yargının da takipsizlik kararı verdiğini söyledi.
