Arkadaşları Nazım’ı anlattı: Nerede hak ihlali varsa oradaydı

img

AMED – Gazeteci Nazım Daştan'ı anlatan arkadaşları Arif Bulut ile Rasim Denizciler, Daştan'ın fotoğraflarındaki gibi güler yüzlü, pozitif bir insan olduğunu belirterek, kadrajının her zaman ihlallere dönük olduğunu ifade etti. 

Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ile Cihan Bilgin, 19 Aralık'ta Tişrîn Barajı ve Sirîn beldesi arasındaki yolda Türkiye'nin SİHA'sı tarafından hedef alınarak katledildi. 
 
Gaziantep Üniversitesi’nde Nazım Daştan ile birlikte okuyan Arif Bulut ile Rasim Denizciler, O’nu ve çalışmalarını anlattı. Daştan'ı 2015'te üniversiteden tanıdığını belirten Arif Bulut, kendisinin İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü, Daştan'ın ise Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nü okuduğunu belirtti. Daştan'la 2015 seçimlerinde ise birlikte sahada çalıştıklarını ifade eden Bulut, Daştan'ın güler yüzlü, samimi ve cana yakın bir insan olduğunu söyledi. Daştan'ın mesleğinin yapma biçiminin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Bulut, Daştan'ın mesleğini icra ederken meslek ilkelerine sadık kalmaya özen gösterdiğini kaydetti. Daştan'ın haber için görüşlerine başvurduğu kişilere, röportaj sonunda "Bunları yayınlamama izin veriyor musunuz?" diye sormasının dikkati çektiğini ifade eden Bulut, "Bir, iki, üç kez şahit olduktan sonra, 'Zaten röportaj talebini kabul ediyor, görüşüyorsun, niye bu soruyu bir daha soruyorsun ki?' diye sordum. 'Ben görüşüyorum, konuşuyorum, ama görüştüğüm kişi, o anda duygusal bir ruh halinde olabilir. Ya da o ruh hali nedeniyle kendini kaptırıp, daha açık, net konuşabilir. Bunu sorduğumda belki bu soruyla beraber bir düşünme fırsatı olur. Vazgeçe de bilir, yayınlatmak istemeye de bilir' dedi. Bu Nazım'ın benimsediği gazeteciliğin ilkelerinden bir tanesiydi" ifadelerini kullandı. 
 
'NEREDE HAK İHLALİ VARSA NAZIM ORADAYDI'
 
Daştan'ın hakikat peşinde koşan bir gazeteci olduğunu vurgulayan Bulut, "Nazım nerede bir halk ihlali, hak haykırışı varsa her zaman ekipmanlarıyla birlikte oradaydı. Haberlerinde de sürekli bu hak haykırışına yer verirdi. Öyle bir yapısı vardı. Gazetecilik ilkelerine bağlıydı ve kiminle, nerede görüşürse görüşsün, gazetecilik çerçevesinde görüşürdü. Ben Nazım'ın imzasını taşıyan bir haber okuduğumda, -alanda birebir şahit olduğum için-  şüphe duymuyordum. 'Bu haberde şu eksik olabilir ya da çarpıtılmış olabilir mi?' gibi sorular kesinlikle aklımdan geçmiyordu. 2015'ten bu yana Nazım Daştan imzasını taşıyan bütün haberleri hiç sorgulatma gereği duymadım" diye konuştu. 
 
Türkiye'de medyasındaki yapıya dikkati çeken Bulut, "Nazım bu haberleriyle başka bir basın kuruluşunda gerçekçi ve objektif bir şekilde çalışamazdı, çalıştırmazlardı. Dolayısıyla Nazım'ın kadrajı halkın haykırışı, adalet talebi olduğu için, kendini burada görüyordu ve bu alanda birçok hak ihlalini, hak haykırışını onun imzasını taşıyan haberlerle öğrendik" diye belirtti. 
 
Arif Bulut
 
GAZETECİLİKTEN YARGILANDI VE BERAAT ETTİ
 
Daştan'ın Suriye'de çıkardığı Alhita isimli dergiyi yerleştiği Dîlok'ta da çıkarmayı sürdüren ve 27 Aralık 2015'te katledilen gazeteci Naji El Jerf'in ölümüne ilişkin yaptığı haberler nedeniyle gözaltına alındığını hatırlatan Bulut, "Biz o haberi başka bir şekilde kamuoyunda gördük. Haberin asıl gerçek boyutunu, Nazım'ın imzasını taşıyan haberle gördük ve bu haberden dolayı da Nazım yargılandı. Mahkeme, kendisine 'Bu bilgiyi nereden aldınız?' şeklinde kaynağını açıklaması için baskı yapıldı. Nazım, mahkeme salonunda 'Ben yaptığım haberin arkasındayım, haberimin doğru olduğunu düşünüyorum ve öyle olduğu için de yayınladım. Kaynaklarım sağlam, güveniyorum' dedi. Savunmasını kendi anadilinde yapıyordu. Mahkeme heyeti Nazım'a, 'Sizin çalıştığınız ajansın yayın politikası şu şekildedir. Neden bu haber de burada yayınlanıyor?' diye sordu. O zaman DİHA'da çalışıyordu. Nazım da, 'Benim çalıştığım ajansın yayın politikası ve haberim ortada. Eğer benim haberim yalansa ya da eksik bir bilgiyi taşıyorsa siz benim haberimi belgeleriyle yalan olduğunu kanıtlarsanız, ben de tekzip yayınlarım ve sizin kanıtınız doğrultusunda aynı şeyi bir daha haber yaparım' dedi. Haberin yalan olduğuna dair bir belge de ortaya çıkmadı. Nazım o dosyadan beraat etti. Bir mahkeme eğer böyle bir olayı önemseyip, soruyorsa, üzerinde duruyorsa, yalan olduğunu iddia ediyorsa, kanıtlar" şeklinde konuştu. 
 
'CESURCA HABERİN PEŞİNDEN GİDERDİ'
 
Daştan'ın mesleğini icra ederken karşılaştığı baskılara işaret eden Bulut, şöyle devam etti: "Rojava'ya da gidip geliyordu ve o dönem Dîlok cihatçıların geçiş güzergahıydı. Bazı haberlerde 'Biz bu haberlerde kendi imzamızı açarsak, şu riskleri yaşayabiliriz' gibi bir kaygı bende de, diğer gazetecilerde de oluşuyordu, ama Nazım'da böyle bir kaygı yoktu. Bilgi doğruysa ve bir hak ihlaline neden oluyorsa ya da bir hak talebini net bir şekilde ortaya koyuyorsa, Nazım cesurca o haberin peşinden giderdi, doğrulatırdı ve o haberi yayınlatırdı. Hiç bedelini düşünmezdi. Odaklandığı nokta halkın doğru haber alma hakkıydı. O dönem bazı haberleri takip ederken, ben tekken çok hissetmesem de, Nazım'la birlikte giderken takip edildiğimizi görüyorduk. Rojava'ya gidene kadar Nazım'ın üzerindeki o baskıyı gördüm. Hem fiziki hem teknik olarak takip ediliyordu."
 
'HİÇBİR GAZETECİNİN CESARET EDEMEDİĞİ KOBANÊ'YE GİTTİ'
 
Hiçbir gazetecinin gitmeye cesaret edemediği Kobanê'ye Daştan'ın gittiğini söyleyen Bulut, şunları anlattı. "O dönem tüm gazeteciler Kobanê'ye gitmek isterdi, ama cesaret edemezdi. Ana akım medyada, ulusal medyada çalışan gazeteciler Dîlok'a geliyordu. 'Sınırın sıfır noktasındayız' diyen gazeteciler, Nazım'dan bilgi almaya çalışıyordu. Onların da her hangi bir konu da başvurdukları kişilerden biri Nazım'dı. Nazım, oradaki halkın durumunu merak eden, oradan bilgi almak isteyen, gözü kulağı orada olan insanlara bir haber vermeyi amaçlıyordu. Onun için gidiyordu. O dönemde halkın gözü Kobanê'deydi ve dolayısıyla Nazım, kendini orada buluyordu. Başka bir yer olsaydı, Nazım yine orada olacaktı."
 
'HİÇ KAYBEDECEĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORDUK'
 
Daştan ile Cihan Bilgin'in gazeteci olmaları nedeniyle ulaşmalarının kolay olduğunu vurgulayan Bulut, Daştan'la en son katledilmeden bir önceki gün görüştüklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hem kendilerini sordum hem de oradaki durumu. Merak ettim. Dediğim gibi Nazım Daştan’ın imzasını taşıyan haberler içimi rahatlatıyordu. Doğru bilgiyi aktaracağından emin olduğum için direk soruyordum. Bir gün öncesinde konuştuk. Uygun bir yerde olmadığını söyledi. Müsait bir zamanda geri dönüp, bilgi vereceğini aktardı. O görüşme son görüşmemiz oldu. Nazım Rojava'da çok kaldı ve birçok şeye şahitlik etti. Bazen konuşurken, 'Ben birçok şeye şahit oldum. Belgesel çalışmalarım var. Bunları yarın öbür gün belgesele dönüştüreceğim' diyordu. Arşivini tuttuğunu biliyorum. Çünkü kendi aramızda konuşurken bunları aktarıyordu. Nelere şahit oldu, neleri kayıt altına aldı ve hangi çalışmaları yapacaktı, hangi çalışmaları eksik kaldı. Belki arkadaşları biliyordu, ama bu benim içimde bir ukde olarak kaldı. Soramadık da, çünkü biz hiç kaybedeceğimizi düşünmüyorduk."
 
ANA AKIMA TEPKİ
 
Kobanê'ye dönük saldırıların olduğu yıllarda Daştan'dan doğru bilgiyi almak için arayan ve "dostaneymiş" gibi tavır takınan bazı ana akım medya gazetecilerinin, bugün katledilişlerine karşı sessiz kalmalarına da tepki gösteren Bulut, "Katliamdan bahsetmemeleri utanç verici bir durum. Bu utanç verici tabloyu da gördük. Ama biz Özgür Basın çalışanlarının her zaman yanında olacağız. Onların savunucusu olacağız. Özgür Basın'ın kadrajını bilen, haber akışını bilenler de, dünyanın neresinde bir gazeteciye yönelik bir saldırı varsa, kendi haberlerinde buna yer verdiklerini biz biliyoruz" ifadelerini kullandı. 
 
'HALKIN HABER ALMA HAKKINA SALDIRI'
 
Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesinin hem ulusal hem de uluslararası hukuka uygun olmadığını vurgulayan Bulut, "Demokrasilerde basın özgürlüğü temel mihenk taşıdır denir. Basının özgür olabilmesi için de korunması gerekiyor" dedi. 
 
Gözaltına alınan bazı meslektaşlarına polisin Nazım Daştan'ı sorduğunu söyleyen Bulut, "Gazetecilik yapıp daha sonra Avrupa’ya giden arkadaşlarımız anlatıyordu. 'Gözaltına alındığımızda farklı ithamlarla Nazım'ı soruyorlardı' diyordu. Sonra arkadaşlarımız 'Kimden bahsettiğinizi bilmiyoruz' diyerek, cevap veriyorlarmış. Sonra çıkarıp, fotoğrafları göstermişler. 'Tanıyorsun. Bununla beraber fotoğrafların var. Şu an nerede, ne yapıyor?' diye sormuşlar. Bu durum Nazım daha Rojava'dayken hedef seçildiğini gösteriyor. Dolayısıyla Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesi halkın haber alma hakkına açık bir saldırıdır. Bu insanlık açısından bir trajedidir. Gazeteciliği, bölgeyi, Türkiye’yi bildiğim için bu saldırılar Özgür Basın'ı susturamayacak. Slogan olarak söylemiyorum. Özgür Basın'ın yine o kadrajla, yine halkın haber alma hakkı için mücadele edeceğinden hiçbir şüphem yok. Ama böylesi bir saldırı yapanlarında mutlaka hukuk önünde hesap vermesi gerekiyor" diye kaydetti. 
 
Bulut, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine dair soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.  
 
'HİÇBİR İŞTEN GERİ DURMAZDI'
 
Rasim Denizciler
 
Üniversitede 2011'de tanıştıkları Nazım Daştan'la bağlarının Rojava'ya gidene kadar bağlarının hiç kopmadığını ifade eden Rasim Denizciler de Daştan'ı, "Hep enerjik, pozitif, güleçti" sözleriyle anlattı. Denizciler, şunları söyledi: "5 senelik yüz yüze gelişen bir arkadaşlığımız oldu. Hiçbir işten geri durmaz,  hep neşeli, keyifliydi. Onu hiçbir zaman yüzü asık, morali bozuk görmezdik. Nazım'ın arkadaşlığı mükemmeldi. Dîlok'a geldiğimiz zaman ilk aradığımız kişi, Nazım olurdu. Çünkü onun bulunduğu çevre her zaman keyifli, pozitif ve güzel olurdu. 'İyi ki hayatımdan Nazım geçti' diyorum. Nazım'la harika güzellikler tattık. Hayatıma çok güzellik ve enerji kattı." 
 
Daştan'ın tutuklama sürecine işaret eden Denizciler, "Mesela Nazım'ın 5 ay kadar süren bir tutuklanma süreci oldu. Nazım’ın görüşçüsü olarak cezaevine giderdim. Nazım parmaklıkların arkasında o enerjisi ve ağız dolusu gülüşü ile benim olduğum tarafa enerjisini geçiriyordu. Sanki o bir tutsak değilmiş gibiydi. Sanki dışarıda olan o, içeride olan benmişim gibiydi. Müthiş bir keyifle yaşamı seven bir yerdeydi. Nazım'ın görüşüne gittiğim zaman hayattan keyif alarak yanından ayrılıyordum" şeklinde konuştu.  
 
'HİÇ BİR GÜÇ HAKİKATİ YAZMAKTAN GERİ ALAMAZDI'
  
Üniversite'de gazetecilik yapan Daştan'ın sıkı bir takipçisi olduğunu belirten Denizciler, şunları kaydetti: "Hakikat neredeyse Nazım oradaydı. Hiçbir güç onu bu hakikati yazmaktan geri alamaz, durduramazdı. Bir şey varsa Nazım muhakkak ona ulaşır ve yazardı. Geri dönüş yoktu. Bunu yaparken de müthiş bir enerji ile yapardı. Yaptığı haberlerin birebir objektif, tamamen doğru bir şekilde olduğunu görüyorduk.  Yıllarca Nazım'ın gerçek anlamda yapmış olduğu haberciliğin şahitliğini yaptım. Nazım elinde silah olan biri değildi, elinde kamera olan ve sadece gerçekleri paylaşan bir gazeteciydi. 2 gün önce gazeteci Özlem Gürses gözaltına alındı. Nazım'ın katledilişi bu olay kadar ses getirmedi. Bu benim için çok acı verici bir durum. Nazım herkesin haberlerini merakla takip ettiği bir gazeteciydi. Orada yaşananları çıplaklıkla yazıyordu. Kaleminde dürüstlük, güzellik vardı. Böyle bir insanın katledilmesi basında yeteri kadar kamuoyu oluşturmadı. Bu beni derinden üzdü."
 
Denizciler, 2 gazeteciyi katledenlerin, hukuk önünde hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.
 
MA / Rukiye Adıgüzel- Şirvan Şilan Çil 
 

Diğer başlıklar

27/12/2024
20:31 Açlık grevini sürdüren Yıldız yurttan atıldı
19:55 Gençlik örgütlerinden saldırı protestosu
19:30 Kırıklar F Tipi'nde tutsaklar yemekten zehirlendi
19:08 Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusuna olumlu yanıt
18:53 Suriye için 50 ton tıbbi malzeme Türkiye’ye ulaştı
18:24 Mezopotamya Ajansı’na erişim engeli
18:18 Yeni Yaşam Gazetesi: Erişim engeli gerekçesi ‘keyfi’ çıktı
17:08 Narin Güran davası yarın devam edecek
17:04 BES: Hak gasplarına karşı eylemler sürecek
16:44 Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar protesto edildi
16:15 Katledilen gazeteciler için Amed'de taziye
16:06 Belediye önünde Zeyni İpek açıklaması
15:45 Kobanê sınırından seslendi: Saldırı bitinceye kadar nöbetimiz devam edecek
15:39 Nezir Tekçi davasında ikinci kez beraat talebi
15:37 STÖ’lerden MKG ve DFG’ye dayanışma ziyareti
15:17 1043 yurttaştan çağrı: Barış ve demokrasi için acil adım atın
15:06 Eş genel başkanlardan Kurhan'ın taziyesine ziyaret
14:59 Sınır nöbetinden 15'inci gün: Muhatap Abdullah Öcalan'dır
14:51 Sendika ve emekçilerden asgari ücret tepkisi
14:45 Tişrîn çevresinde şiddetli çatışmalar
14:16 Türkiye ve İsrail’in gazetecileri katletmesine ortak tepki
14:12 Bahtiyar, Güran’ı suçladı: Ben öldürmedim, cesedi o verdi
14:07 IFJ: Gazze'de 147 Filistinli gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü
14:03 Şirnex'te 14 bölgeye yasak
13:45 Ekrem İmamoğlu: TBB Suriye'yi ziyaret edecek
12:22 Ücretini alamayan işçiden intihar girişimi
12:16 Ailelerden İmralı başvurusu
12:14 Kayyım yazısına takipsizlik
11:48 Balıkesir'de planlanan altın madeni için toplantı yapılacak
10:54 DFG 2024 yılında 152 gazeteciye hukuki destek verdi
10:31 DEM Parti Zeyni İpek'i ihraç etti
09:26 HTŞ’ye biçilen roller
09:25 Wan’da okul yolları güvenli değil
09:22 İzmir Kemeraltı esnafı: 2025 zor geçecek
09:21 Nisêbîn-Qamişlo sınırındaki Rojavalı: Gün birlik olma günüdür
09:19 Çelişkili ifadelerini savundu, Nevzat Bahtiyar'ı suçladı
09:16 2014'te sınırda olan anneler: Aynı ruhla Kobanê'yi sahiplenelim
09:15 Gazetecilerin katledilmesine tepki: Korku zincirlerlerini kıralım
09:13 Dumlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde baskılar arttı
09:12 Asgari ücret tepkisi: İktidar bütçeyi savaşa harcıyor
09:11 Roboskî'ye adalet istemenin bedeli: 17 dava, 4 yıl tutsaklık
09:10 Sebahat Tuncel: Kürt kadınlar ütopyayı gerçek kılıyor
09:04 AİHM kararları uygulanmadı, muhaliflere ceza yağdı
09:00 27 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:47 Meteoroloji’den soğuk hava ve kar uyarısı
26/12/2024
23:21 QSD’den Minbic’teki saldırılara ilişkin açıklama
22:21 Wan’da bir kadın katledildi
22:15 Muğla’da art arda deprem
21:57 Gazeteci Jila Beni Yakub: İran rejimi kadın tutukluları taşlayarak infaz ediyor
21:14 Narin Güran davası: Hakikat ortaya çıkmazsa tüm çocuklar risk altında olacak
20:37 Mustafa Yeneroğlu DEVA Partisi'nden istifa etti
20:04 Ferhat Şamî Tişrîn Barajı’nda: Biz buradayız
19:43 Werîşe Muradî ve Pexşan Ezizî aileleriyle görüştü
19:39 DEM Parti MYK: Abdullah Öcalan ile görüşmek için çalışmalara hız verilmeli
19:11 Êzidî aktivistler Rojava ile dayanışma kampanyasına katıldı
19:02 Eskişehir’den asgari ücret tepkisi: Asgari ile Vedat geçinsin
18:49 HDP eski İzmir Eşbaşkanı Altan tahliye edildi
18:34 Tişrîn ve çevresinde çatışma
18:16 Azerbaycan: Kazakistan'da düşen uçağı Rus füzeleri düşürdü
18:05 Hukukçu Dayanışması: İstanbul Barosu’nun yanındayız Nazım ve Cihan gazetecidir
17:40 ‘Umut hakkı için bir an önce yasal düzenleme yapılmalı’
17:32 Rusya'da havalimanları uçuşlara kapatıldı
17:28 Dêrazor'da 4 DAİŞ'li yakalandı
17:24 DBP: Suriye’deki yeni katliamlara seyirci kalmayacağız
17:19 Irak Federal İstihbarat Dairesi başkanı Şam’ı ziyaret etti
16:41 DEM Parti Türkiye’nin SMO'ya desteğini Meclis’e taşıdı
16:39 Alpalı’daki taş ocağının faaliyetleri durduruldu
16:31 Amed Büyükşehir Belediyesi dil çalışmalarını arttıracak
15:41 Narin Güran davası: Baba Arif Güran da telefon kayıtlarını silmiş
15:35 Qamişlo sınırında nöbet 14'üncü gününde: Rojava’nın kalbiyiz
15:31 Merkez Bankası politika faizini indirdi
15:21 Emek ve Demokrasi Güçleri’nden asgari ücret tepkisi
15:18 Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Akören serbest bırakıldı
14:55 Rojin’in babası: Niye kimse sormuyor, onu katlettiler
14:51 İHD'den ağır hasta tutsak için hayati risk uyarısı
14:44 Kobanê sınırında konuşan Mehmet Öcalan: Rojava'daki yaşama sahip çıkacağız
14:25 HDK: Demokratik bir toplum kurma hedefimizi sürdüreceğiz
14:22 GÖÇİZDER’i kapatma kararına tepki: Hak arama mücadelesine darbedir
14:07 Amed ve Êlih'te 'Vergide adalet' talebi
14:02 Katliamlarla yüzleşme çağrısı
13:55 İmralı'daki tutsağın 'telefon' başvurusuna AYM’den ret
13:16 ‘Artık yeter birlikte ses olma zamanı’ mitingine çağrı
13:10 Asgari ücrete ironik tepki: Emekli maaşını da kaldırırsalar tam olur!
13:07 ‘Kürt dili eğitimi ve bugünkü imkanlar ile engeller’ forumu
12:52 Tutsak kadın gazeteciler: Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in mirasını sürdüreceğiz
12:50 Zaman aşımı riski taşıyan davaya çağrı
12:43 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için yeni başvuru
11:51 Özerk Yönetim’den çatışmalara karşı ‘demokratik ulus’ vurgusu
11:35 Özgür Gündem davasında ceza
10:37 Hak ihlallerini aktaran tutsak: Görüşme sonrası başıma neler geleceğini bilmiyorum
10:26 Uluslararası PEN Başkanı: Basın egemenlerin sesi olsun istiyorlar
10:08 Kadınlar adliyede: Narin ve Rojin’in davasının takipçisiyiz
09:51 Sanatçılardan çağrı: Rojava'ya sahip çıkalım
09:47 Gazeteciler: Hakikati yazmaktan vazgeçmeyeceğiz
09:46 PYD'li yönetici: Elimizdekileri savunabilecek güçteyiz
09:45 2 çocuğunu kaybetti, 1 çocuğu tutsak, kendisi direnişte
09:34 HDK 2025’te halklar ve inançları buluşturacak
09:28 İşkence dosyası '7 yıl geçti' gerekçesiyle kapatıldı
09:25 Bakanlık 3 ayda 175 taş ocağına onay verdi
09:22 Mobilya fiyatları katlandı
09:08 Zêbarî: Rojava'ya tehdit dört parçayı etkiler
Berwarî: Tek çözüm Türkiye'nin bölgeden çıkması
09:05 Katliamda kardeşini, adalet mücadelesinde annesini yitirdi
09:02 709 ölüm, 8 bin 521 tahliye engeli, sayısız ihlal
09:00 26 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:57 Narin Güran davası: Duruşmaya ara verildi
08:50 İsrail saldırısında 5 gazeteci hayatını kaybetti
08:21 Kar, sel ve fırtına uyarısı
07:44 Narin Güran davası: Sanıklar adliyeye getirildi
25/12/2024
23:28 Hewlêr’in bir köyüne saldırı
22:54 QSD’deden Minbic’teki son duruma ilişkin açıklama
22:20 Kazakistan'da yolcu uçağı düştü: 38 kişi hayatını kaybetti
21:31 Süveydalı kadınlar: Yeni Suriye inşasında aktif rol almalıyız
21:25 Suriye’deki Aleviler'den kitlesel protesto: Humus’ta sokağa çıkma yasağı
19:27 Gençlerden tutsaklara dayanışma mektupları
19:15 KHK eylemi 311’inci haftasında
19:05 Asgari ücret protestosu: Genel grev şart
18:05 DEM Parti’den asgari ücret için araştırma komisyonu talebi
17:47 DEM Partili kadın seçilmişlerden Berrin Sönmez’e tepki
17:08 Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı Akören gözaltına alındı
17:05 Kürt siyasetçi Kurhan yaşamını yitirdi
15:52 MKG ve DFG'ye dayanışma ziyareti
15:48 11 kişinin öldüğü patlamayla ilgili 10 gözaltı
15:45 KESK: İktidar sermayeyi korudu, işçiyi yok saydı
15:40 Sınırdaki direniş 13'üncü gününde: Son muhteşem olacak
15:40 DFG ve MKG: Tutsak gazetecileri serbest bırakın
15:38 İHD'den 'katliamlarla yüzleşin' çağrısı
15:30 Gözaltında asker işkencesine 'düşerken oldu' kılıfı
15:13 Kobanê sınırında nöbet: Statüsüz bir yaşamı kabul etmiyoruz
14:47 Bakanlık önünde 'Nihadioğlu için adalet' eylemi
14:15 Emekçilerden asgari ücrete tepki
13:52 Balıkesir'de kaza: 28 yaralı
13:52 Erdoğan asgari ücret zam oranını övdü
13:46 Belediye çalışanlarından TİS eylemi
13:44 ‘Rojava Kadın Devrimi etrafında kenetlenelim’
13:24 İhraç edilen belediye eşbaşkanın istifası istendi
13:09 DEM Parti’den hasta tutsaklar için İHİK’e başvuru
12:53 Daştan’ın taziyesine katılanların araçlarına para cezası
12:52 DEM Parti Noel ve Yaldo Bayramı'nı kutladı
12:32 Gazeteci Akyüz ev hapsine karşı AİHM'e başvurdu
11:17 Xeznewî: İttifaka dair büyük bir umut var
10:50 Kazakistan Sağlık Bakanlığı: Düşen uçakta 28 kişi sağ kurtuldu
10:47 Tülay Hatimoğulları: Yapılması gereken şey İmralı kapılarının açılması
10:40 ‘Tüm çocukların güvenliği için Narin'in davasına sahip çıkalım’
10:17 Mahkeme GÖÇİZDER'in feshine karar verdi
10:09 Salih Müslim: Suriye’nin parçasıyız ve çözüme dahil olmak istiyoruz
09:55 Türkiye'nin işlediği savaş suçları
09:34 Giyadîn’de hayvan hastalığına karşı seferberlik başlatılıyor
09:32 Portekizli parlamenter Pinto: Öcalan’ın özgürlüğü Kürt sorunun çözümüne katkı sunacaktır
09:27 Suriye’de Aleviler tehlikede: Saldırılara karşı birleşmeliyiz
09:17 Evi tarandı, ifadesi değiştirilmek istendi ama davasından vazgeçmedi