AMED - ÖHD Amed Şubesi 4’üncü Genel Kurulu’nda konuşan avukat Mazlum Dinç, Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın rolünü oynayabilmesi için fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi, “Onurlu bir barışın inşası için özgürlükçü hukuk mücadelesini büyütüyoruz” şiarıyla 4’üncü Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen kurula, ÖHD Eş Genel Başkanları Ekin Yeter, Amed Barosu, sivil toplum örgütü ile siyasi parti temsilcileri, Amed il, ilçe belediye eşbaşkanlarının yanı sıra, Türkiye ve Kürdistan’dan çok sayıda avukat katıldı.
Kurulun gerçekleştirildiği salona, “Kadın hukuku, özgürlük hukukudur” ve “Tecridi kıracağız, özgürlükçü hukuku inşa edeceğiz” pankartları asıldı.
‘HUKUK ARAÇ OLARAK KULLANILIYOR’
Divan seçimi ardından ilk olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın vasisi Mazlum Dinç söz aldı. Kuzey ve Doğu Suriye’de yapılan sivil katliamlarına dikkat çeken Dinç, Kürtlere yönelik katliamların sürdüğünü belirterek, toplu katliamları, köy yakmalarını, ekolojik tahribatlarını, faili meçhul cinayetleri hatırlattı. Devletin bu katliam politikalarında hukuku bir araç olarak kullandığını belirten Dinç, “Mahkemelerin rolü katliamlarda her geçen gün güçlendiriliyor. Gittikçe devlet tarafından hukuk araç olarak daha çok kullanılıyor. Bunun için örgütlü mücadeleyi daha çok büyütmemiz gerekiyor. Bu yüzden hukukçuların mücadelesi önemli” dedi.
Türkiye’de yaşanan demokrasi sorununun Kürt sorunuyla bağlantılı olduğuna dikkat çeken Dinç, “Türkiye’de kadınlara, çocuklara, doğaya karşı katliam var. Bu Kürdistan’da başlıyor ama Türkiye’ye de yayılıyor. O yüzden birlikte mücadele önemlidir. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’deki demokrasi sorunu, savaş sorunu da çözülmez. O yüzden doğru yol mücadele” diye kaydetti.
‘TECRİT DEVAM EDİYOR’
Ülkede çözülmesi gereken temel sorunun Kürt sorunu olduğunu sözlerine ekleyen Dinç, “Kürt sorununun çözümünde de kudret sahibi olan Sayın Abdullah Öcalan’dır. O yüzden de Sayın Öcalan’ın rolünü oynayabilmesi için özgürlük şartlarının sağlanmasına ihtiyaç var. Bu olmadan Sayın Öcalan rolünü oynayamaz. Şimdi görüşmeler yapılıyor ama bu şekilde olmaz. Tecrit politikası hala devam ediyor. Sadece 3 görüşme olmuş, tecridin bittiğini söyleyemeyiz. Bugün Ortadoğu’da savaş yayılıyor. Halkların menfaatine dair hiçbir projeleri yok. Sadece Sayın Öcalan’ın projesi var. Onun da sürece müdahale edebilmesi için fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bu şart olarak söylemiyoruz, bu bir hukuken olması gerekir” diyerek, “umut hakkı”na dikkat çekti.
Abdullah Öcalan’ın rolünü oynayabilmesi için özgür olması gerektiğine vurgu yapan Dinç, “O yüzden biz Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkması için de, hukuki mücadele yürüteceğiz” dedi.
Dinç’in konuşmasının ardından avukatların mücadelesinin, çalışmalarının yer aldığını sinevizyon gösterimi yapıldı. Sonrasında faaliyet raporları okundu.
‘TECRİT DEVAM EDİYOR’
Burada konuşan ÖHD Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, sözlerine yaşamını yitiren hukukçuları anarak başladı. Ekin Yeter, son süreçte İmralı tecridine dikkat çekerek “İmralı’da gerçekleştirilen görüşmeler bu tecridin kaldırıldığı anlamına gelmemektedir. Biz hukukçular olarak İmralı tecridi kaldırılana kadar mücadelemize devam ediyoruz” dedi.
KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLMEDİ
Katliamlar ve faili meçhullerle yüzleşilmediğini, Rojava’da tüm kazanımlara ve sivillere saldırıların sürdüğünü ve “savaş suçlarının” işlendiğini dile getiren Ekin Yeter, şunları söyledi: “Kürt halkına benliğinden koparma ve yozlaşma dayatıldı. Polis şiddeti vahşi bir hal aldı. Eylem ve etkinlik yasaklarla anayasa yok sayıldı. Kayyım atamalarıyla halkın iradesi gasp ediliyor. Çalışanlar işten çıkarıldı. Hapishanelerde onlarca hasta tutsak yaşamını yitirdi. Yüzlerce hak savunucusu, gazeteci tutuklandı. Doğamız talan edildi. Kadınlara yönelik ayrıştırıcı politikalar arttırıldı. Bütün antidemokratik uygulamaların neticesinde kaos hali ortamı açığa çıktı. İktidar AİHM’in verdiği kararları da ‘milli’ görmeyerek bu kararlara da saldırdı. İktidar, cemaat ile verdikleri kavga sonucunda kendi hukuk ve yargısını oluşturdu. Tüm bu saldırılar, hukuksuzluklar hak ihlalleri karşısında büyüyen kurumumuz, kurulduğu günden bu yana mücadeleyi büyüterek mücadeleye devam etti. Temelleri inkarla asimilasyonla imhayla kurulu, kimliğimizin tanınmadığı bir ülkede, hem kimliğimizi arıyoruz hem de özgürlükçü hukuki inşa etmeye çalışıyoruz.”
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, iktidara "Kürt halkını yok sayan politikalarınızdan vazgeçin" çağrısı yaptı.
MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin de, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekti. Pınar Sakık Tekin, “Onun şahsında yapılan tecrit özel savaş politikalarıyla kadınları hedef alan gençleri geleceksiz bırakan, her şey üzerinde tecrit uygulanmakta” dedi.
ÖHD Amed Şube Başkanı Rıza Polat, “Çözüm Kürtlerin tarihi mücadelesinde gizli. Bunun adı direniş. Amaç özgürlük ve barışsa, bunun çözümü de direniştir” ifadelerinde bulundu. Kürtlerin mücadelesinden, direnişinden bahseden Polat, “Eğer çözüm direnişse, direnişin kendisi, kendini tanıma, savunmaysa biz hukukçular kendimizi ne kadar tanıdık bunu kendimize sormamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tek liste ile girilen seçimlerde ÖHD Amed Şube Eşbaşkanlığına avukatlar Zeynep Karayılan ile Muhittin Muğuç seçildi.
Kongre “Jin, jiyan, azadiî” ve “Bijî berxwedana ÖHD” sloganlarıyla sona erdi.