ANKARA /ESKİŞEHİR– CHP'li belediyelere operasyonu halkın iradesine darbe olarak niteleyen KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tülay Yıldırım, "Tek adam rejimi, bundan böyle karşısında halkı bulacak"
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, CHP'li belediye başkanlarına yönelik operasyon ve başkanların tutuklanmasını protesto etti. "Halkın iradesi gasp edilemez, baskılara boyun eğmeyeceğiz" pankartı açılan açıklamada, sık sık "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" ve "Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz" sloganları atıldı.
Açıklamayı KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tülay Yıldırım, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 160'ın üzerinde belediyeye kayyım atandığını hatırlattı. Halk iradesinin ortadan kaldırıldığını ifade eden Tülay Yıldırım, "Yerel yönetimlerin iktidarın kontrolü altına alınması sağlanmaya çalışıldı. Diyarbakır, Van, Batman, Mardin, Hakkari, Esenyurt belediyeleri derken 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Bu tutuklama Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. İzmir Büyük Şehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer'in ardından dün sabah da CHP'li Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere gözaltına alındı. İktidar yargı eliyle halkı ve siyasi dizayn etme çabası içindedir" diye konuştu.
'YARGI BASKI MEKANİZMASI HALİNE GETİRİLMEK İSTENİYOR'
Yargının bir baskı mekanizması haline getirilmek istendiğini belirten Tülay Yıldırım, "Seçilmiş belediye başkanları, parti yöneticileri, emek ve meslek örgütlerinin yöneticileri, gazeteciler, akademisyenler, öğrenciler, toprağına sahip çıkmaya çalışan köylüler, emekçiler, haklarını arayan öğretmenler yargı sopasıyla susturulmaya çalışılıyor. İktidar; toplumsal muhalefeti zor araçlarını kullanarak susturmak istiyor. Gözaltı, tutuklama ve kayyım atamalarını hayali bilgi ve belgelerle yolsuzluk iddialarıyla normalleştirmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.
'HALKIN İRADESİNE DARBE KABUL EDİLEMEZ'
Meselenin sadece CHP'li belediyelerin yaşadığı bir hukuksuzluk olmadığını aktaran Tülay Yıldırım, "Asıl mesele halkın seçme özgürlüğünün elinden alınmasıdır. Emek ve halk düşmanlığı yapılmasıdır, anayasal hakların yok sayılmasıdır, kendi gibi düşünmeyene yaşama hakkı tanınmamasıdır. Bu ülkenin muhalifleri olarak AKP’nin bize dayattığı gerici, ırkçı, laiklik düşmanı toplumsal düzene geçit vermeyeceğiz. Halkın iradesine darbe kabul edilemez. Gözaltılar serbest bırakılmalıdır. Karşısına çıkan adayları hapse attırarak ayakta kalmaya çalışan tek adam rejimi, bundan böyle karşısında halkı bulacak. Bu ülkeyi saltanat heveslilerine teslim etmeyeceğiz. Umudumuz örgütlü gücümüzdedir" şeklinde konuştu.
ESKİŞEHİR
Eskişehir'de Emek ve Demokrasi Platformu, operasyonları Yediler Parkı'na yürüyerek protesto etti. "Faşizme geçit vermeyeceğiz" pankartıyla yapılan yürüyüşte, "AKP mezara halk iktidara" ve "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından açıklama yapan Platform üyesi, Süreyya Üner, "İktidar, bu gözaltılarla bir yandan halkçı ve kamucu belediyeciliğe olan tahammülsüzlüğünü, öte yandan toplumsal muhalefeti sindirmeye dönük politikalarını bir kez daha ortaya koymuştur. Seçme ve seçilme hakkı fiilen ortadan kaldırılmış, seçilmiş temsilciler itibarsızlaştırılmış, halkın iradesi iktidarın buyruklarıyla yok sayılmıştır. Bu ülkede artık hak, hukuk ve adalet sadece kâğıt üstünde kalmış; uygulamadaki yerini keyfiliğe bırakmıştır" diye belirtti.
'KAZANAMADIKLARI BELEDİYELERE YARGI SOPASI'
İktidarın seçimle kazanamadığı belediyeleri yargı sopasıyla susturmaya çalıştığını belirten Üner, "CHP'li belediyelere operasyon yapanlar, muhalefeti baskı altına alanlar, milyonlarca işçinin insanca yaşama talebini şiddetle bastırmaktan geri durmayacaklardır. Hiçbir koşulda grev hakkını kullandırmayacak, tüm grevleri, direnişleri ve hak alma mücadelelerini yasaklayacak, nefes almamıza bile iznin vermeyecek noktaya getirecektir. Gazeteci tutuklamaları, televizyonların kapatılması, parti kapatmalar, siyasi baskılar, grev yasakları, kadınlara yönelik baskılar, gençliğe dayatılan geleceksizlik, üniversitelerin arka bahçe haline getirilmesi, DEM Parti ve CHP'li belediyelere atanan kayyımlar, CHP'li belediyelere yolsuzluk adı altında ardı arkası kesilmeyen siyasi operasyonlar. Diploma iptali ve milyonların oyunu alan belediye başkanlarının tutuklanması…" şeklinde konuştu.