AMED - Amed'de kadınların “umut hakkı"na dair gerçekleştirdiği forumda, Abdullah Öcalan ve 4 bin tutsağı ilgilendiren konuyla ilgili acil düzenlemelerin yapılması gerektiğine vurgu yapıldı.
Özgür Kadın Hareketi (TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile 4 bin tutsağın "umut hakkı"na dair forum düzenledi. "Umut hakkı ile özgürlük kadınların ısrarıdır" şiarlı forum, Amed Barosu'nun Tahir Elçi Baro Konferans salonunda yapıldı.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, "umut hakkı"nın uzun yıllardır gündemde olduğuna işaret ederek, "Umut hakkı' bir hükümlünün hapishaneden çıkma umudunu ifade ediyor" dedi. Siyasi tutsakların bu hak noktasında ayrımcı bir uygulamayla karşı karşıya olduğunu söyleyen Ekin Yeter, "Sayın Öcalan ilk tutsak edildiğinde hakkında ölüm cezası verildi. Bu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına döndü. Bu infaz rejimi kişiye özel, Sayın Öcalan özelinde geliştirilen infaz rejimi. Sonrasında diğer mahpuslar da maruz bırakıldı. 4 bine yakın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahpus bulunuyor. Sayın Öcalan şahsında yürütülen mücadele binlerce insanın yaşamı bakımından da çok önemli bir mücadeleyi ifade ediyor” dedi.
HUKUKİ MÜCADELENİN ÖNEMİ
Ekin Yeter, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Öcalan hakkında 2014'te verdiği ihlal kararını hatırlatarak, "Buna dair hala olumlu adım atılmış değil. ‘Bu ülkede AİHM kararı uygulanmıyor, Türkiye uluslararası sözleşmelere taraf olmasına rağmen uygulamıyor' çağrıları yapıldı. Bu çağrılar ve bildirimler sonucunda geçen yıl konser 'umut hakkı'nı gündemine alarak, Türkiye’ye bir yıl süre verdi” diye kaydetti. "Umut hakkı" noktasındaki hukuki mücadelenin önemine dikkati çeken Ekin Yeter, "Umut hakkı'nın uygulanması toplumsal talep haline getirilmezse, hukukçuların bildirimleri yeterli olmayacaktır. O yüzden buradayız" diye konuştu.
'KOMİSYON GÜNDEMİNE ALMALI’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, "umut hakkı"nın zorunluluk olduğunu vurguladı. Newroz Uysal Aslan, Türkiye'nin 11 yıldır adım atılmamasını eleştirerek, buna karşı girişimleri hatırlattı. "Umut hakkı" talebinin aynı zamanda özgürlük talebi olduğunu söyleyen Newroz Uysal Aslan, "Komitenin tüm başvurulara, mektuplara, raporlara rağmen bu konuda adım atmaması Türkiye için artık yapısal krizin bir parçası. Komite haftaya yapacağı toplantıda alacağı tutum, alacağı ara karar aynı zamanda hukuk konusunda bir turnusol kağıdı halini alacak” dedi.
Meclis'teki komisyonun da konuyu gündemine alması gerektiğini kaydeden Newroz Uysal Aslan, "Sürecin yürütülmesi konusunda komisyon da 'umut hakkı' bağlamını bu sorunun bir parçası olarak ele alması gerekir. Bunu 27 yıllık bir krizin meselesi olarak ele alması gerektiğini düşünüyoruz. Kadınların özgürlüğü olmadan umut eksik, 'umut hakkı' olmadan da kadınların özgürlüğü güvencesizdir diyoruz. Türkiye oyalamacı, ertelemeci, siyasi baskıyı bırakmalı, Adalet Başkanlığı başta olmak üzere hem çözüm komisyonunda hem de ilgili komisyonlardaki yasa tekliflerini gündeme alınmalı” ifadelerini kullandı.
'TALEPÇİ DEĞİL, ÖRGÜTLEYEN OLACAĞIZ'
TJA'lı Ayla Akat Ata, Devlet Bahçeli’nin "umut hakkı"na dair yaptığı açıklamalar ve Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nde yaşananları hatırlattı. Ayla Akat Ata, "Türkiye’de eğer Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümüne fırsat verilirse, ülkede nelerin değişebileceği konusunda bir fikir verdi” diye kaydetti. "Umut hakkı' her koşulda gündemimizde olacaktır” diyen Ayla Akat Ata, "Umut hakkı', kendi özgürlüğünü Sayın Öcalan’ın özgürlüğünde gören kadınların gündeminde olacak. Kendi gücümüze, deneyimimize güveniyoruz. Barış hakkını dün savunduk, bugün de savunuyoruz. Eğer AB’ye katılma isteğinden vazgeçilmediyse, hala bu talep varsa bir ödev olarak önlerinde duran 'umut hakkı' ilgili ödevi yerine getirmeleri gerekiyor" diye konuştu.
Ayla Akat Ata, Meclis komisyonuna işaret ederek, şunları söyledi: "Oturulan masa tabii ki önemli. Bugün çözümün konuşulduğu bir masa var. Yüzde 95 bir katılımla dinlemeler yapıyorlar ama dinlemeyi aşan bir pratik çözüm taslağının, planının sahibi olmaları gerekiyor. Beklentimiz budur. O planın, taslağın her aşamasında kadınlar olacak. Israrımız, talebimiz her masada ve mekanizmada kadınların eşit temsille sözünü kurmasıdır. Bu sürecin mimarı kadınlar olacak. 'Umut hakkı'nın uygulanmasının Türkiye toplumuna kazandıracaklarını farkındayız. Bunun talepçisi değil, örgütleyeni olacağız” dedi.
Forum konuşmalarla devam etti.