HABER MERKEZİ - Demokratik Suriye Meclisi ve Özerk Yönetim, Humus’taki camii saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, ibadethanelerin korunması çağrısında bulundu.
Suriye’nin Humus kentinde İmam Ali bin Ebu Talib Camii’ne yönelik saldırı, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ile Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi tarafından kınandı. MSD ve Özerk Yönetim, 8 kişinin katledildiği, 18 kişinin yaralandığı saldırının yalnızca bir grubu değil, Suriye’deki tüm sivil barışı ve toplumsal güvenliği tehdit ettiğine dikkat çekti.
MSD açıklamasında, “Humus’taki hain terör saldırısında yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz. Bu tür suç eylemleri belirli bir grubu değil, Suriye’deki tüm sivil barışı hedeflemektedir. Saldırı toplumsal uyumu bozmayı ve şiddet ile istikrarsızlığı sürdürmeyi amaçlıyor. 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir ve terörün kaynaklarının kurutulması ile Suriye halkının güvenlik, istikrar ve adalet beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi çözümün önünün açılması yönünde temel bir adımdır” dedi.
ADEM-İ MERKEZİYETÇİLİK VURGUSU
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi ise açıklamasında, saldırının “vahşi bir eylem” olduğunu belirterek, nefret söyleminin arttığı ve ibadethanelerin şiddet alanlarına dönüştüğü bir ortamda gerçekleştirildiğine dikkat çekti.
Suriye’nin adalet, eşit yurttaşlık ve tüm dini ile etnik grupların haklarını güvence altına alan demokratik ve adem-i merkeziyetçi bir ulusal projeye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Özerk Yönetim, “Ulusal ve demokratik bir projenin yokluğu aşırı güçlere alan açarken, böyle bir projenin varlığı ve hayata geçirilmesi, Suriye’nin güvenliğini bozmak ve halkın kanını dökmek isteyen taraflara karşı tek önleyici yoldur” ifadelerini kullandı.
