MERSİN - Mersin 10’ncu Kitap Fuarı’nda gerçekleştirilen "Barışı konuşmak" paneline katılan DEM Partili Ali Bozan, "Artık pratik somut adım atma zamanı. Bu mesele Türkiye, Ortadoğu meselesidir" dedi. 

 

Mersin 10'uncu Kitap Fuarı'nda, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ile ilahiyatçı-yazar Muhammed Salar'ın katılımıyla "Barışı konuşmak" başlıklı panel düzenlendi. Saya Park'ta gerçekleştirilen panele, çok sayıda kişi katıldı. 

 

Panelde ilk konuşan Muhammed Salar, dünyada birçok barış deneyimi örneği bulunduğunu, fakat önemli olanın Ortadoğu’da gelişecek barış süreçlerinin farklı bir modelde olması olduğunu söyledi. Salar, "Barış gibi değerli bir konunun Ortadoğu’da dine temas etmeden bu coğrafyada tam anlamıyla karşılık bulacağına inanmıyorum. İslam gibi kalıcı bir dini es geçemeyiz. Barışın Kürtler arasında beklenilen anlamda karşılık bulmamasının sebebi de budur belki. Mesela diyanet hutbelerinde barışı işliyor mu, tarikatlar, cemaatler bunu işliyor mu? Sadece dünyanın farklı yerlerindeki barış modellerini inceleyerek burada aynı sonucu elde edemeyebiliriz. Herkesin kırmızı çizgileri var. ‘Bunu yapmam, bunla görüşmem’ gibi çizgileri var. İslam’da kırmızı çizgi olmaz. Bize düşen, barış sürecinin bu ülkede demokratikleşmenin gelişmesine, özgürlüklerin gelişmesine ve anadilin önündeki engellerin kaldırılmasına evrilmektir" diye belirtti.

 

'DESTEĞİ ARTIRMAMIZ GEREKİYOR'

 

Ardından konuşan Mehmet Emin Ekmen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrılara değinerek, Bahçeli'nin bu sürece nasıl bir motivasyonla geldiğinin toplum tarafından hala anlaşılmadığını dile getirerek, ekledi: "Bu sürecin diğerlerinden farkı Öcalan çok ilerici, devrimci bir adımla kök sebepler olduğu yerde durduğu halde örgütün feshini öne aldı. Bunun dünyada örneği yok. Devletçi, milliyetçi kodları temsil eden Bahçeli'nin bu sürece desteği, bu süreci öncekilerden ayırmamızı sağlıyor. Sürece güven hala tam oluşmamış. Örgüt devletin samimi olmadığını, devlet örgütün samimi olmadığını düşünüyor. 1 sene önce herkesi terörist ilan eden iktidarın İmralı ile görüşmesi sürecin samimiyetini sorgulatıyor. Bu süreçte KHK'liler göreve dönebilir, siyasi yargılamalar ortadan kalkabilir. Bunların aksine yargı eliyle toplumun nefes almasını daraltma girişimleri gördük. HDK ve CHP'ye yönelik operasyonlar, bütün bunlar sürecin güveni üzerinde baskı oluşturuyor. Muhalefet partilerinin İmralı kararına dahil olmaması bu süreçte iktidarın pratiklerinden kaynaklanıyor. 'Böyle insanlarla barış sürdürülür mü' deniyor. 50 bin insanın canına mal olan bir süreçten bahsediyoruz. 2013'ten bu yana 10 bin insan canını kaybetmiş. Bu süreç öyle bir süreç ki başarıyla sonuçlandığında gençlerimizin yaşıyor olması bile bir kazançtır. Temel hakların iade edilmesi konuları var elbet bunlar da konuşulacaktır. Herkesin dört kolla buna sarılması gerekiyor. Kök sorunlar kaldırılmadan süreci yürütmek İmralı-DEM hattı için çok zordur. Öcalan, 'CHP keşke gelseydi' diyor. Önümüzde daha çok süreç var. Desteği artırmamız gerekiyor. Toplumun her alanında bu meseleleri konuşmak gerekiyor." 

 

'PRATİK SOMUT ADIM ATMA ZAMANI'

 

Son olarak konuşan Ali Bozan, “Sadece konuşmayı bir kenara bırakmak lazım. Sürecin toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplenilmesi gerekiyor. Sürecin her mahallede ve evde tartışılması önemlidir.  Aynı zamanda gerçek barışı hayata geçirme zamanı. Bu meseleye dair konuşulmadık şey kalmadı. Artık pratik somut adım atma zamanı. Bu mesele sadece Kürt’ün sorunu mudur? Bu mesele artık bir Türkiye meselesidir. Bu mesele artık Ortadoğu sorunudur. Bu mesele tüm herkesin sorunudur. Toplumun tüm kesimlerinin elini taşın altına koyması lazım. Çözüme dair çok yüksek bir inanç var ama güven konusunda aynı inanç yok. Esas olan sürece güveni tesis etmektir. Bugün bu ülkede öncü olduğunu söyleyen herkes cesaretli adım atarsa çözüm daha kolay olur. Bu coğrafyada yaşayan yurttaşların vicdanlarının ortaklaştığı nokta adalettir. Bunlarla hareket edersek bu sorunu çözebiliriz. Sayın Öcalan ve Bahçeli'nin adımları cesaretle atılmış adımlar. Bu cesaretin aynısını cumhurbaşkanı ve muhalefetin hepsinin göstermesi gerekiyor. Bu çözüm oy kaygılarından çok çok daha kıymetlidir. Komisyondaki partilerin Öcalan'ın görüşlerinin alınmasına karşı çıkmaması önemlidir. Bunun yönteminin doğrudan, yüz yüze olması gerekiyor. Çözümsüzlükte payı olan herkesin öz eleştirel tutum alması gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

 

Panel, soru cevap kısmının ardından sona erdi.